Seni seviyorum, çünkü sana vakit ayırabilirim. Seni seviyorum, nitelikli zamanların zaman ışığıyız. Seni seviyorum, görmek istiyorum sana keyifle vaktim var
Her şeyin zamanı var, toprak size bu dengeyi yaşatıyor, örneğin rastgele ekemez rastgele sulayamaz, aşının, bakımın fidenin, budamanın zamanı var.
Aklını kurcalayan şey; özgürlüğün, yaratıcılığın ve zekanın sınırlarını belirlemeyenlerin varlığı dünyaya ve akıllılara karşı bir direniştir midir acaba?
Hiç kimsenin hiç kimse de hiç bir yara açmadığını bilmekte çünkü, yara hep sendeydi bendeydi her birimizin doğduğumuz andan itibaren taşıdığı yaralar
Pencerenin aralığından bakar gibi yarı açık gözlerim direniyor bu ne menem birşey! uyumamak, uyuyamamak
Önder seni anmadan geçemeyeceğim, mahallenin yakışıklı müzisyeni, gitarist oldun ben şarkıcı olamadım bir şey olamadım sanatımı engellediler
Yargılama, sorgulama yok, dün çok keyifle sohbet ettik. Konumuz "değersizleştirme", farkındalık, özgüven, en çok da özgüvenimizi sevdik
Olamayan aşklar hiç olmayacaklarını ceplerine aldılar ve yıldızlar son nefesini verdi sevdaya dair şarkıların sesi kısıldı sessizce avaz avaz ağladı
Yine kırmızı ruganlarım düştü bayram sabahıma! Şeker tadında lokum havasında hem de arasında lokum kadar tatlı anılarım geldi başucuma...
Minicikken bile enteresan sorular sorardı. Bilge bir çocuktu. Gözlemlerdi etrafı. Çocuklar küfür ediyorlarsa onlarla görüşmezdi. İnsan kalitesi anlayışı vardı.