Bugün farklıydı. Sabah zil çaldı. Uzun zamandır çalmayan zilin sesi, bir anlık da olsa beni şaşırttı "Kim olabilir ki" diye kapıyı açtım Karşımda Alara vardı.

BAYRAMSIZ BAYRAM!

Bayramlar, coşkunun, paylaşmanın, sarılmanın ve gülümsemelerin zamansız buluşmasıdır.

Ama bazen, ne kadar bayram desek de içimizdeki eski sevinci bulamayız. Son yıllarda ülke olarak zor zamanlardan geçiyoruz. Günler mutsuz, havada kaos ve gerginlik var. Eskiden bayramlarda kapım durmaksızın çalınırdı, şimdi ise sessizliğe bürünmüş durumda.

Ama bugün farklıydı. Sabah zil çaldı. Uzun zamandır çalmayan o zilin sesi, bir anlık da olsa beni şaşırttı. "Kim olabilir ki?" diye düşünerek kapıyı açtım. Karşımda Alara vardı.

Alara, üst komşumuzun kızı. Anne tarafı Rus, baba tarafı Türk ama bizim geleneklerimize, ailemize o kadar güzel karışmış ki, sanki uzun zamandır ailemizden biri gibi. Elinde bir çikolata, güzel gözleriyle bana gülümseyerek, "Bayramınız kutlu olsun Kıymet teyze!" dedi.

Bir an dondum. Kırılan bayram coşkusu, onun masum sesiyle içimde bir yerlerde yeniden filizlendi. "Sen çok yaşa, içimi güldürdün Alara," dedim. O da sevinçle, "Büyüyünce ben de senin gibi bir Kıymet teyze olmak istiyorum," dedi.

Bu söz, ruhumu okşayan en güzel bayram hediyesi oldu. Bayramsız geçtiğini düşünerek uyandığım bu gün, aslında bir bayram sevinci barındırıyormuş içinde. Ve ben, belki de uzun zamandır ilk kez, bayram gibi hissettim.

Bazı sevinçler küçük bir çikolatanın ardında gizlidir, bazı bayramlar bir çocuğun gözlerinde saklıdır. Teşekkürler Alara, bana bu bayramı armağan ettiğin için.

KIYMET ŞAHİN/2025