"Senin moralini bozanları takma kafana. Delilerle uğraşma, yolda bırak onları. Sevdiklerini topla etrafına, inan! Rab'binle konuş, neşeli ol, hayatı sev!"
YOLDA BİLE BULUR GÜZELLİKLER BENİ!
İçimde, kendimle dedikodu yapa yapa gidiyordum. Cimcimeye anlattım dün gecenin taze dedikodusunu:
Arkadaşım, diğer arkadaşıma "Kıymet yaşını göstermiyor." demiş. Mesele bu kadar.
Yok efendim, milyonlarca vitamin kullanıyormuşum, kolajenler, detokslar vs. vs... Sonra, "Sana ne, sen de yap!" deyiverdim.
Tabii seviyorum beni, içimdeki minnoşu... Yaşadığım sürece ben beni bırakmayacağım! Diye hızlı hızlı yürürken, Nebahat teyzemle tanıştık. (Bayılırım doğal tanışmalara!) Bazen içimdeki suratsız laf bile atmaz ama bu sefer teyzem, "Nereye böyle?" diye sordu.
"Yürüyüşe çıktım." "Yaş kaç?" "89." Ah, daha da ilgimi çekti. "Ne ile besleniyorsun?" diye sordum.
"Biz bir şey bulamazdık. Süt, ekmek, kaşık kaşık tereyağı, bol sebze... Muhteşem!"
Teyzem bir de tavsiyelerde bulundu:
"Senin moralini bozanları takma kafana. Delilerle uğraşma, yolda bırak onları. Sevdiklerini topla etrafına, inan! Rab'binle konuş, neşeli ol, hayatı sev!" "Peki, sen kaç yaşındasın?" "Aa, var mısın? Sen benim bebeğimin çocuğumsun!"
"Çocuk, evlat… Bir de güzel ve bakımlısın. Sevdim seni, evlat. Senin kalbin temiz, ben anlarım."
Sarıldık. Ağladı teyzem: "Çocuklarım bile konuşmuyor. Yaşlılık fena yükmüş…" Hüzünlendim. "Zamanı gelince üzülürüm." dedim.
Nebahat teyzem beni bugün çok mutlu etti. Ağlayarak vedalaştık. Ağlamayı sevmem.
Hemen adımlarımla dans ederek savurdum kahkahalarımızı, Ankara’nın serin ama bir o kadar da sıcak Çankaya sokaklarına!
Kıymet Şahin 18 Mart 2024 -