“Eskiden şu binanın yerinde şu vardı,” der geçmişe yolculuk yapar, ama yeni nesil, modern, işlevsel ve estetik bir çarşıyı yaşadığı şehre daha çok yakıştırır
Kent Meydanı
Depremden sonra yapılan işlerin içinde en doğrulardan biri Kent Meydanı Projesi.
Pek yazmadım, ama onlarca arkadaş ittifakla uygulanmasından yana yazdılar.
Karşı çıkanların da olduğunu biliyorum.
Depremin yarattığı travmayı atlatmanın en doğru yollarından biri depremin izini silecek imalatlar yapmak.
Bunu malikler yapamaz.
Adıyaman hiç yapamaz.
Bizim kuşak “Eskiden şu binanın yerinde şu vardı,” diyerek geçmişe yolculuk yapar belki, ama yeni nesil, modern, işlevsel ve estetik bir çarşıyı yaşadığı şehre daha çok yakıştırır, daha güzel, daha faydalı, daha dinlendirici ve amaca hizmet etmede kusursuz işleyen bir çarşı, bir şehir olarak görür.
Doğal afetler ismi üstünde doğal.
İnsan, tetikler, sonuca etki edebilir, ama afeti önleyemez.
Seli önleyemez mesela.
Depremi önleyemez.
Ama toprağı ormansızlaştırarak seli tetikler.
Sağlam yapılar inşa ederek depremin öldürücülüğünü azaltabilir.
Bunu yaparken kendine ait olanı koruyup kollamak, sürekliliği, devamlılığı, kararlılığı sağlamak gibi bir görevi, bir amacı da var.
Artık köyler bile şehir konforuyla inşa edilmeli.
Adıyaman 1950 lerin sığlığından, çaresizliğinden, mecburiyetinde kurtulmalı. Kurtarılmalı.
Bu yüzden ayağımıza gelen kısmeti tepmemek gerek.
Kent Meydanı Prejesi en doğru işlerden biri.
Bilen bilmeyen konuşuyor.
Konuşsun, zararı yok. Ancak bilenin ne dediği önemli ve dikkate alınmalı.
Eğer proje engellenirse bilinmeli ki şehre yapılabilecek en büyük kötülük olacaktır.
Yapılırsa da en büyük iyilik olacaktır.
Zarar görenler olacak. Kısa dönemde fayda sağlayanlar da. Ama uzun dönemde ve gelecek kuşağa yapılacak en büyük iyilik, bu projeyi desteklemek, hayata geçirmek.
Teknik hususlara girmeyeceğim. Yabancısı değilim ama gereği yok.
Şehir plancı arkadaşlar en iyisini, en güzelini yazarlar.
Ama şunu belirtmeliyim.
Eğer kentin şu anki dokusunu, yani deprem sonrası halini yerinde dönüşümle malikler bağımsız projelerle inşa etmeye kalkışırlarsa, çok sürmez, yakın gelecekte Oturakçı Pazarı, Harıkçı Caddesi, Hükümet caddesi ve Gölbaşı Caddesi, boydan boya Gâvur mahallesi - Mara mahallesinin durumuna düşer.
Bunda da en büyük günah, bu projeyi engelleyenlerin olacaktır.
Hataları konuşalım, ama doğruları destekleyerek yapalım.
Şehrin mevcut hali içler acısı.
Binalar kadar, sokakların, kaldırımların, oto parkların, sosyal donatıların (Cami, WC, çeşme, okul vesaire) da elden geçmesi gerekiyor.
Tarihi mekânlar restore edilsin, diğer yapılar tümden yenilensin.
Hazır fırsat varken hem işlevsel hem de estetik bir şehir inşa edelim.
Zaman alacak, biliyorum.
Maliyeti de olacak, farkındayım.
Ancak eminim değecek. Hem de ziyadesiyle değecek.
