Hayat bazen öyle bir an gelir, geride bırakmak zorunda kaldıkların, yoluna devam etmekten daha çok acıtır. İşte o an geldiğinde, her şeyi geride bıraktım.

Merhaba Sevgili Okuyucularım,

Hayat bazen öyle bir an gelir ki, geride bırakmak zorunda kaldıkların, yoluna devam etmekten daha çok acıtır. İşte o an geldiğinde, ben de her şeyi geride bıraktım. Evimi, yurdumu, sevdiklerimi, en önemlisi çocuklarımı… Her adımda içimde bir parça eksildi, her geriye bakışımda daha da ağırlaştı yüreğimdeki yük. Fakat durup kalmanın da bir anlamı yoktu; çünkü artık orada kalmak, nefes almak bile imkansız hale gelmişti.

Uzak diyarlara kaçtım. Bir yabancı olarak, kimsenin tanımadığı, kimsenin adımı bilmediği topraklara sığındım. Ama insan nereye giderse gitsin, içindeki fırtınayı da yanında taşırmış, bunu burada öğrendim. Uzaklık, acıları hafifletmiyor; sadece onları daha derinlerde saklıyor. O acılar, her gece karanlıkta birer birer yüzeye çıkıyor, yüreğimin en derinlerine dokunuyor.

Uzaklaşmak bir kaçış gibi görünse de aslında bir yüzleşmeydi benim için. Her şeyden, herkesten uzaklaştıkça, kendimle baş başa kaldım. Bu yalnızlık, önce korkutucu geldi; sesler sustuğunda, kalbimin derinliklerinde birikmiş onca acı, onca korku bir bir yükselmeye başladı. Ama zamanla anladım ki bu sessizlik, aslında kendimi bulmam için bir fırsattı. İçimdeki tüm fırtınalara rağmen, bu sessizlikte bir şeyler netleşti. Kim olduğumu, neyi geride bıraktığımı, neyin peşinden koştuğumu yeniden düşündüm.

Çocuklarım… Onları geride bırakmak, bu yolculuğun en zor yanı oldu. Onların yüzleri, gülüşleri, kokuları her an aklımda. Bu uzak diyarlarda, her sabah gözlerimi açtığımda ilk düşündüğüm şey onlar oluyor. Onlar olmadan geçen her gün, bir eksiklik, bir yarım kalmışlık hissi bırakıyor. Ama yine de devam etmek zorundayım. Belki de bu uzaklık, hem onların hem de benim iyiliğim içindir, buna inanmak istiyorum.

Uzaklaşmak, bir şeylerden kaçmak zorunda kalmak, insanı derin bir yalnızlığa sürükler. Ama bu yalnızlık, aynı zamanda iyileştirici de olabilir. Yüreğimdeki acıyı dindirmek için bu yalnızlığa sığınıyorum. Belki de bu süreç, beni yeniden inşa edecek. Her şeyden, herkesten uzaklaşarak, yeniden kim olduğumu bulacağım. Ama ne kadar uzaklaşsam da geride bıraktıklarımın izleri hep benimle olacak. O izler, belki de bana hayatın ne kadar kıymetli olduğunu hatırlatacak.

Bir gün geri dönmeyi hayal ediyorum. Belki o gün geldiğinde, kalbimdeki bu yaralar iyileşmiş olacak. Belki de o gün, geride bıraktığım her şeyi, herkesi yeniden bulacağım. Ama o güne kadar, bu uzak diyarlarda, sessizlikte ve yalnızlıkta kendimi bulmaya, içimdeki fırtınayı dindirmeye çalışacağım. Çünkü bazen, tek çare uzaklaşmak değil, uzaklaşarak yeniden doğmaktır.

**Yeni bir başlangıç umuduyla,  
24/AĞUSTOS/2024
KUZEY IRAK/ ERBİL