Her gün yüzlerce operasyon yapılıyor, tonlarca uyuşturucu yakalanıyor, 3-5 kişi tutuklanıyor, uyuşturucu trafiğini yöneten kim, onlara bir türlü sıra gelmiyor.
Emniyetin haberine Adıyaman'da bir öğrenci servis aracında 10 kilo 700 gram uyuşturucu ele geçirilmesi sonucu iki kişi tutuklanmış.
Eğer bu 10 kilo 700 gram uyuşturucu o tutuklanan 2 kişi tarafından bizatihi yetiştirilmemişse, yüzlerce kişinin tutuklanmaması işten bile değil.
Her ele geçirilen uyuşturucuda uyuşturucuyu alanın kimden aldığı sorgusu sonuna kadar yapılır ve kimsenin gözüne yaşına bakılmaz ve gittiği yere kadar gidilebilirse inanın uyuşturucu trafiğinin çok kısa bir zamanda çözüldüğü görülecektir.
Ama kardeşim 36 ayrı suçtan, 56 ayrı suçtan, 76 ayrı suçtan aranan birileri devlet erkanı ile fotoğraf çektirirse bu iş birkaç kişinin tutuklanıp salıverilmesi ile son bulur.
Tabii ki bunu Adıyaman bazında yazmıyoruz. Türkiye genelinde her gün yüzlerce operasyon yapılıyor, tonlarca uyuşturucu yakalanıyor, 3-5 kişi tutuklanıyor ama ne hikmetse uyuşturucu trafiğini esas yöneten kim, onlara bir türlü sıra gelmiyor.
Bu işin paşa babalarına dokunulmadığı için Türkiye her türlü kirli karanlık işlerin ve uyuşturucunun cenneti haline gelmiş durumda..
☆☆☆
Bu işi de ancak temiz Eller operasyonu paklar, wikipedia'dan alıntılayalım;
Temiz Eller (İtalyanca: Mani pulite), 1990'larda İtalya'da siyasi yolsuzluklarla ilgili ulusal çapta yapılan bir yargı soruşturmasıydı. Operasyon, "Birinci Cumhuriyet"'in sona ermesine yol açtı ve birçok siyasi partinin ortadan kalkmasına neden oldu. Bazı siyasetçiler ve işadamları, suçları ortaya çıktıktan sonra intihar ettiler. Operasyondan sorumlu başlıca yetkili savcı Antonio Di Pietro idi.
Bazı hesaplarda, 5,000'e kadar kişi şüphe altına girdi. Bir noktada, İtalyan Parlamentosu üyelerinin yarısından fazlası hakkında iddianame düzenlendi. Yolsuzluk suçlamalarından dolayı 400'den fazla şehir ve belediye meclisi feshedildi. Büyük devlet sözleşmeleri için teklif veren İtalyan ve yabancı şirketler tarafından 1980'lerde yıllık olarak ödenen rüşvet tahmini tutarı 4 milyar dolara ulaştı.
Bu araştırmalarla ortaya çıkarılan yozlaşmış sistem genellikle Tangentopoli olarak anılmıştır. Terim, telafi demektir ve bu bağlamda kamu işleri sözleşmeleri için verilen komisyonlar anlamına gelen tangente ile şehir anlamındaki poliden gelmektedir.