Akşam saat 6 gibi Demokrasi Parkı'nın önünde aşağı Karapınar minibüsünü beklemeye başladım. Eve geldiğimde saat 7'yi geçiyordu. Tam 45 dakika minibüs beklemiştim.
AŞAĞI / YUKARI KARAPINAR MESELESİ
Bugün akşam saat 6 gibi Demokrasi Parkı'nın önünde aşağı Karapınar minibüsünü beklemeye başladım.
Eve geldiğimde saat 7'yi geçiyordu.
Tam 45 dakika minibüs beklemiştim.
O 45 dakikalık esnada 7 Ziyaret, 6 Esentepe, 5 Karaali, 3 belediye otobüsü (yarım) geçmişti.
Minibüs geldiğinde demokrasi Parkı'nın önünde bekleyen yolcuların tamamını alamamıştı, bir kısmı dışarıda kalmıştı.
Minibüs sahibine gecikmenin sebebini sordum. Sorunun, kendilerinden mi, Kooperatiften mi, yoksa belediyeden mi kaynaklandığını sorunca, hepsinden biraz var dedi.
Bu fiyatlar bizi kurtarmıyor, Birecik'te öğrenci 20, sivil 25 TL. Bizde öğrenci 10, tam bilet 14 TL. Masraflarımız bile çıkmıyor dedi.
Diğerleri de sizinle aynı şartlarda çalışıyor ama en geç 10 dakikada bir geçiyor dedim.
Onların mesafesi kısa. Biz toplamda 27 km yol yapıyoruz. Mesafelerimiz farklı, fiyatlarımız aynı. Kurtarmadığı için kooperatife ait minibüslerin yarısı çalışmıyor.
Eski hükümet konağının önünden geçerken minibüse doğru koşan yolcuları göstererek, bunlar ne olacak? dedim, yapacak bir şey yok dedi, bekleyecekler.
Zaten bekledikleri kadar beklemişler, bir sonraki minibüs yarım saat sonra gelecek olursa bunlar 1 saatten fazla beklemiş olacak dedim.
Yapacak bir şey yok dedi tekrar. Çünkü gördüğünüz gibi minibüs tıklım tıklım.
Evet minibüs tıklım tıklım olduğu için Ünal Petrole varmadan önceki durakta bekleyen yolcuları da alamadı, daha sonraki durakta bekleyenleri de.
Sohbetimize yolculardan da katılanlar oldu.
Biri adımı sordu, söyledim.
Adımı söyleyince sen gazetecisin, dedi.
Ben de ilk defa sen gazetecisin diyen birine, gazeteci olmadığımı söylemedim.
Gazeteci sözünü duyan diğer yolcular da katıldı tartışmaya.
Her gün bu yolda perişan oluyoruz, defalarca şikayet ettik, cimere bildirdik ama sesimizi duyan yok dediler.
Sırf minibüse binmek için, nerede olurlarsa olsunlar gelip Demokrasi Parkı'nın önünde bekliyorlarmış, çünkü diğer duraklarda binme şansları yokmuş, özellikle de akşam saatlerinde.
Aynı durum Karapınar tarafından şehre gelirken de yaşanıyormuş.
Türkiye Petrolleri ışıklarından AVM'ye kadar olan duraklarda bekleyenlerin çoğu, minibüslerin dolu geçmesinden, AVM'ye kadar yürüdüklerini söyledi.
Anlayacağınız Aşağı / Yukarı Karapınar minibüsleri bir nevi, köy minibüsü ya da servis minibüsü gibi çalışıyor.
Demokrasi parkından aldığı Yolcuları AVM'ye bırakıyor, Gülbeyaz konutları ve AVM'den aldığı yolcuları da çarşıya bırakıyor.
Aşağı Yukarı Karapınar minibüsleri, asgari yarım saatte bir geçtiğinden dolayı istisna saatler hariç olmak üzere ara duraklarda bekleyen yolcuları alma şansı çok az.
Bir yandan yolcularla sohbet ediyor, diğer yandan meselenin çözülmesi için ne yapılması gerektiğini şoförle konuşuyorum.
Minibüs sahibi, bu fiyatlarla bu yol gidilmez dedi, çarşambaya kadar fiyatlarda bir iyileşmeye gidilmezse şehir içi minibüslerin %80'i kontak kapatır dedi.
Bana da sorsanız 10 kilometrelik yol 14 TL'ye gidilmez, 14 TL'ye minibüsün kontağı çalıştırılmaz. Hele ki Adıyaman'ın bu delik deşik sokak ve caddelerinde çıkan masraflar ve motorin fiyatları göz önüne alındığında bu iş hiçbir şekilde yapılmaz.
Ama bir şekilde yapıldığına göre de vatandaş bu kadar mağdur edilemez. Vatandaşın Göz göre göre çileden çıkmasına göz yumulamaz.
Hele ki Aşağı / Yukarı Karapınar minibüsleri ile evine dönmek zorunda kalan bir öğrenci, hem öğrencinin kendisi için bir sıkıntı, hem de ailesi için büyük bir kaygıdır.
Çözüm, kooperatife ait 60 minibüsten 30 ya da 40 tanesini dinlendirmek değildir.
Bu fiyatlarla çalışmak hesaplarına gelmiyorlarsa kontak kapatsınlar demek de çözüm değildir.
10 liraya çay içilecek bir mekan, simit alınacak bir fırının kalmadığı bir şehirde, şehir içi minibüslerle 10 liraya yolcu taşıtmaya çalışmak zulümden ve popülizmden başka bir şey değildir.
Bu ülkede zaten güçlülerin ve yetkileri elinde bulunduran güçlülerin gücünün yettiği iki kesim var; biri fırıncılar diğeri minibüsçüler. Her ikisi de yoksul ailelerin olmazsa olmazıdır. Dolayısıyla ekmek ve minibüs fiyatları söz konusu olduğunda hamaset konusunda mangalda kül bırakmazlar.
Ama her ne olursa olsun kimsenin evine gitmek isteyen vatandaşlarımızı yarım saat ya da 40 dakika minibüs duraklarında bekletmeye hakkı yoktur.
Gerçekten Aşağı / Yukarı Karapınar minibüslerinin yarım saatten aşağı bir zamanda geçip geçmediklerinin anlaşılması için, belediye başkanımız Sayın Abdurrahman Tutdere 'nin, bir Belediye Başkanı olarak değil, bir vatandaş olarak akşam saatlerinde Demokrasi Parkı'nın önünde minibüs beklemesini istirham ediyorum.
Durumun vehametini daha da anlamak istiyorsa, eski hükümet konağının önünde de bekleyebilir, böylece Karapınar minibüslerini beklemenin, gelmeyen bir sevgiliyi beklemek gibi beyhude bir bekleyiş olduğunu daha iyi anlayabilir.
Bizi ilgilendirmeyen her mesele, bizim için mesele olmayabilir. Sonuçta ben de Karapınar minibüslerini öyle her zaman bekleyen biri değilim,
ama ne zaman durakta minibüs beklemek zorunda kalmışsam, durakta bekleyen kadınlara ve çocuklara üzülmüşümdür.
Ama bizi ilgilendirmiyor diye vatandaşı ilgilendiren bir meseleyi de görmezden gelecek değiliz. Çünkü "gülmek, bir halk gülüyorsa gülmektir"
Birileri göz göre göre böyle devasa bir mağduriyeti yaşıyorken bunu görmezden gelmek, ben o mahallede oturmuyorum, o güzergahı kullanmıyorum diyerek böyle bir soruna sırt dönmek, o mahallede oturan ve o güzergahı kullanan herkesin hakkına hukukuna girmektir.
Başta belediye başkanımız Abdurrahman Tutdere olmak üzere bu işte yetkisi olanların bu ve benzer sorunları çözmek için bir günlüğüne de olsa, bir saatliğine de olsa vatandaşın yaşadığı çilenin farkına varması ve bir gününü vatandaş gibi yaşaması gerekiyor.
Evet deprem şehriyiz, evet halkımız aç, işsiz, yoksul. Evet halkımız Perişan, evet halkımızın ekonomik durumu yok...
Ama böyledir diye de 14'TL'ye yolculuk yaptırılamaz.
Çünkü bu şehirde çorba fiyatları, çünkü bu şehirde kebap fiyatları, Çünkü bu şehirde dürüm fiyatları Ankara'dakinden çok çok daha pahalı, hem de bir o kadar kalitesiz ve eksik olmasına rağmen bütün mekanlar tıklım tıklım...
Hal böyleyken ekmek fiyatını 10 TL, sivil yolcu taşıma ücretini 14 TL'de tutmak hamasetten ve popülizmden başka bir şey değildir...
Bu çarşamba kooperatif sahipleri ile belediye ve diğer yetkililer arasında ne konuşulacak bilmiyoruz. Fiyatların arttırılması ya da sabit tutulmasından çok, Karapınar güzergahını kullanan vatandaşları ilgilendiren esas mesele, saatlerce minibüs duraklarında bekleyip beklemeyecekleridir.
Diğer hatlarda çalışan minibüsler en geç 10 dakikada bir geçerken Aşağı / Yukarı Karapınar minibüslerinin neden 30 dakikada bir geçtiği ve bekleyen yolcuları alamadığıdır.
Adıyaman Belediyesi'nin yapacağı ilk iş ya bu sorunu çözmek ya da Karapınar hattına belediyeden sürekli gidip gelecek 3 yarım otobüs koymaktır.
Bu Aşağı / Yukarı Karapınar minibüsleri meselesi ya çözülecek , ya çözülecektir, ya da birileri vatandaşın yaşadığı mağduriyeti ve çektiği çileyi görmezden gelerek üç maymunu oynamaya devam edecektir....
Vartana sakinlerinin ulaşım konusunda yaşadığı çileyi anlatsak zaten roman olur.
Birileri hayali hızlı tren sözünü verirken, birileri Adıyaman'a Metro yapılacak mı diye sorarken, birileri tramvay nereden geçecek diye merak ederken, bir başka yerde, başka birileri şehre ulaşmak için ve şehirden evine gitmek için saatlerce minibüs duraklarında ömür tüketiyor...