Bir pala darbesiyle Enver Paşa‟nın başı vücudundan ayrılmıştı. Başsız vücudunda elinde küçük bir Kur‟anı sımsıkı tutuyordu hâlâ. Belli ki Enver Paşa savaşırken elinde bu Kur‟an vardı.
Rusların Enver Paşa'yı öldürme operasyonunun içinde bulunan Sergeyeviç Agabekof hatıratında anlatıyor:
“Enver Paşa‟yı yakalamak zorundaydık. Ama bu kolay bir iş değildi. Çünkü o sürekli yer değiştiriyordu. Ben seyyar satıcı kılığına girdim. Taşkent ve Buhara‟ya gidip küçük eşyalar ve bir eşek satın aldım, bunlarla Karschi‟ya gittim. Husar‟da görevimize başladık... Bu şekilde Enver Paşa‟nın yaşadığı evin bulunduğu köye geldik ve evin yanına kadar sokulduk.
Ev sıkı bir şekilde korunuyordu. Kumandana köyün planını verdik ve Enver‟in evini tarif ettik. Askerler sabah yedide saldırıya geçti... Enver durumu hemen kavradı ve adamlarına, kendisinin dağlara kaçıncaya kadar onları oyalamasını söyledi. Enver 50 kadar adamıyla birlikte köyün diğer ucuna doğru kaçmaya başladı. Ancak buraya konuşlanan Kızıl Ordu birliği onları ateş altına aldı. Burada kısa ama kıyasıya bir çatışma başladı.
Enver vuruluncaya kadar aslanlar gibi dövüştü. Sadece iki kişi kaçmayı başardı. Ruslar ellerindeki palalarla hepsini doğradı. Daha önce Enver Paşa‟ya hizmet etmiş olan Dunow, ölenler arasında Enver‟i tanıdı ve bunu askerlere bildirdi.
Bir pala darbesiyle Enver Paşa‟nın başı vücudundan ayrılmıştı. Başsız vücudunda elinde küçük bir Kur‟anı sımsıkı tutuyordu hâlâ. Belli ki Enver Paşa savaşırken elinde bu Kur‟an vardı. Daha sonra bu Kur‟an, „karşı devrimci Enver Paşa‟ dosyasının içine konularak Taşkent‟teki G.P.U. ya gönderildi.”