Ulu Hakan, Gök Sultan Abdülhamit Han Nisan 1876'da "Ramazan Kararnamesi" ile bütün vergi gelirlerini yabancılara devretti.
Ulu Hakan, Gök Sultan Abdülhamit Han Nisan 1876'da "Ramazan Kararnamesi" ile bütün vergi gelirlerini yabancılara devretti... Buradan gelen para borçların faizini bile ödemediği görülünce 5 yıl sonra yani 1881'de "Muharrem Kararnamesi" ile Osmanlı'nın bütün gelirlerine el kondu: Tütün, fındık, pamuk, kömür, tekstil, tuğla, kireç... Her şey ama her şey Düyunu Umumiye yani alacaklaı devletlerin oldu.
Bağımsız bir devlet kendi topraklarında "Reji Kolcuları" adıyla kolluk kuvveti kuramaz. Ama alacaklı devletler bunu kurdular. Ürettiği tütünü Reji'ye vermek istemeyen 20.000 Türk köylüsü kolcular tarafından öldürüldü. Bitez Yalısı türküsü işte o acı günlerin tarihidir:
"Gidelim gidelim Halil’im, Çökertme`ye varalım
Kolcular geliyor Halil’im nerelere kaçalım
Teslim olmayalım da Halil’im, aman kurşun saçalım
Burası da Aspat değil Halilim, aman Bitez yalısı
Yüreğime sancı saldı, aman kurşun yarası"
"Osmanlı yıkılmadı, ayakta!.. Abdülhamit bir karış toprak kaybetmedi!.." yalanlaları ile bizleri kandırdılar. Bundan rezil yıkılma mı olur?..
Peki alacaklı devletler Abdülhamit'in kellesini alıp Osmanlı'yı resmen niye yıkmadılar?..
Yıkmadılar çünkü alacakları vardı...
Ey Türk gençliği 1876 Ramazan Kararnamesi'ni ve 1881 Muharrem Kararnamesi'ni öğren ve çevrende herkese öğret!.. İlk önce de Erzurum valisine. Bizim kuşaktan bir halt olmaz. Bizler "Ulu Hakan" ve "Göksultan" masalları ile uyutulduk.
