Emperyal güçler için milliyetçilerin karşı karşıya gelmesi ve siyasi iradelerinin parçalanması en çok istedikleri şeydir.
AK Parti ve Erdoğan karşıtlığını CHP yandaşlığına ve birlikteliğine indirgeyen “milliyetçilik ” ve “milliyetçi yaklaşım” fikri değil hissi ve tepkisel bir tavırdır.
Milliyetçilerin başka liderlikler arkasında varlık arayışı ya da ülkenin kurtuluşunu aramaları ilk bakışta siyasi mecburiyet ve yakın zamanda önce en kötüden kurtulmak için bir gerekçe olabilir. Fakat bu gerekçe milliyetçiler arasında tartışmaların ve ayrılıkların büyümesine sebeb olmaktadır.
Her iki ittifakın arkasında tahtiravalli siyaseti peşinde olan emperyal güçler için milliyetçilerin karşı karşıya gelmesi ve siyasi iradelerinin parçalanması en çok istedikleri şeydir.
Milliyetçi dünya görüşünü partisinin fikri merkezine koyan her siyasi parti öncelikle kendi aralarında bir ittifakın olması için adım atmalıdır.
Bence İYİ Parti bu strateji için ilk adımları atıyor.
Belediyeleri AKP’ye kaptırıyorsunuz ya da kaptırmak için satılıyorsunuz iddaları CHP gözlüğü ile CHP yandaşlığı ile siyaseti okutmaktır.
59 vilayette milliyetçi partilerin oylarının toplamı %20-%59 arasındadır.
60.sırada yer alan İzmir’de ise milliyetçi partilerin toplam oyu %19,57 dir.
Niçin belediyeleri AK partinin almaması için hep fedakarlık milliyetçilerden isteniyor?
Halbuki kesin olan şu ki milliyetçi oylar 60 vilayette kimin kazanacağını belirleme gücüne sahipse niçin biz, biz olupta fedakarlığı başka siyasi partilerden beklemiyoruz?
Milliyetçi partilerin birleşik gücü ortaya konmalı ve sonrasında aday destekleri ve kimin aday olması konusu tartışılmalı.