Bir filmin en heyecanlı yerinde yerimizden fırlayıp tepki verebiliyoruz ama Gazze'deki en acımasız ölümleri, katliamlari kılımız dahi kıpırdamadan seyrediyoruz
Gazze'nin yok oluşunu bir film seyreder gibi izliyoruz.
Bir filmin en heyecanlı yerinde yerimizden fırlayıp tepki verebiliyoruz ama Gazze'deki en acımasız ölümleri, katliamlari kılımız dahi kıpırdamadan seyrediyoruz.
Taşta ses var İslam dünyasında ses yok.
Körler dahi gönül gözüyle Gazze'yi görüyor Müslümanlar görmüyor. Dilsizler feryat ediyor Müslümanlar susuyor.
İslam dünyası Gazze'yi görmemek için kör, sesini duymamak için sağır, feryatlarını susturmak için lal olmuş.
Gazze soykırım yaşarken İslam dünyası derin bir sessizliğe dalmış.
İsrail uçakları Arap petrolleriyle havalanıyor, bombalarının ücretini belki de Arap krallıkları veriyordur.
Gazze açlıktan ilaçsızlıktan kırılıken Mısır Ürdün kapılarını kapatmış Gazze'ye.
Bir devlet düşünün sınır kapısını İsrail'in izni olmadan açamıyor.
İslam dünyasının beyni Mısır böyle olunca varın gerisini siz düşünün.
İslam dünyası yüz yıldır akıl tutulması yaşıyor. Gazze katliama uğrarken de kan tutulması yaşıyor.
Bu yüzden donuklaşmış. Bu yüzden hissiz. Bu yüzden tepkisiz. Ölüden ses çıkıyor İslam dünyasından çıkmıyor.
Geriye acizliğin işareti olarak Gazze için dua etmekten ve ağlamaktan başka bir şey elden gelmiyor.
Oysa ne dua ne gözyaşı kurtarıyor Gazze'yi...