Anne babalar çocukları arasında ayrım yapabilir, haksızlık yapabilir, birini ötekinden fazla sevebilir ya da kayırabilir… 
Ama devlet vatandaşları arasında ayrım yapamaz, birini ötekine karşı kayıramaz, birini baş tacı yapıp diğerini ötekileştiremez...
Çocuklar, kendilerine haksızlık yaptıklarına inandıkları anne babalarıyla yaşayabilirler ama kendilerine haksızlık yapıldığına inanan vatandaşlar devletleriyle barışık yaşayamazlar… 

Devletin en önemli görevlerinden biri adaleti sağlamaktır. Adalet duygusunun zedelendiği bir ülkede, ekonomiden sağlığa, eğitimden ahlaka her şeye zedelenir… 

Türkiye olarak şu anda yaşadığımız en büyük ıstırap, vatandaşların adalet sistemine duyduğu güvensizliktir… 
Biz adaleti, inşa ettiğimiz binaların adını “adaleti sarayı” koyduğumuz ve adaleti saraylardan ibaret gördüğümüz gün yitirmiştik. 
O gün bugündür saraylarda yitirdiğimiz adaleti toplumun vicdanında arıyoruz, lakin ne mümkün.