“Amerika bölgeden ayrılırsa yerini Esad rejimi ya da Türkiye doldurur. Bunun bedelini, IŞİD'i mağlup etmek için Amerika'yla omuz omuza çarpışan Kürtler öder'
“Eğer Amerika bölgeden ayrılırsa yerini Esad rejimi ya da Türkiye doldurur. Bunun bedelini, IŞİD'i mağlup etmek için Amerika'yla omuz omuza çarpışan Kürtler öder. İran da Suriye'ye uzanan kara koridorunu ele geçirir. Bunun sonucu, İran ve İsrail'in savaşa girmesi olur. Amerika, Suriye'deki konumunu güçlendirmeli. Bu nedenle Trump'ın 'Misyon tamam' şeklindeki açıklaması doğru değil. (WASHINGTON POST)
Trump yaptığı son açıklamada, “talep olursa Suriye’yi bir kez daha vurabileceklerini" açıkladı. Şimdi bu talep kimden gelecek? Türkiye zaten yıllardır böyle bir talepte bulunuyordu; hem de öyle “bir defada vur çıkla bu iş olmaz” diyerek. Kaldı ki atılan füzelerin sayısının yeterli olmadığını, öyle karpuz kesmekle yüreğimizin soğumayacağını da dün öğrenmiş olduk.
Türkiye’nin Esad’ı, dolayısıyla Suriye’yi vurma planı Trump tarafından ciddiye alınmadığına göre, bu talebin ikinci veya üçüncü kez kimden gelmesi beklenebilir? Tabi ki İsrail’den. Esad Duma’da Kimyasal silah kullanmış olsun veya olmasın Amerika ve Nato’nun derdinin kimyasal silah ya da masum insanların ölümünün olmadığı gün gibi aşikâr. Öyle olsa İsrail çoktan yerle yeksan edilmiş olurdu. Öyle olsa ABD ve NATO Irak ve Libya’da milyonlarca insanın ölümüne yol açan işgal eyleminde bulunmazdı.
Öyleyse ABD ve NATO kimyasal silah bahanesiyle Suriye’yi neden vurdu? Bir tek amaç var; İsrail’in güvenliği. Esad’ın gücü hiçbir zaman İsrail’i vurmaya yetmese de İsrail korkulu rüya görmektense uyanık kalmayı yeğliyor. Evet, ABD ve NATO Suriye’nin silah deposunu vurdu, ama bu deponun Kimyasal silah deposu değil, İsrail’in kendisi için ileride tehdit oluşturabileceğini düşündüğü silah deposu olma ihtimali akla daha yakın duruyor.
Yalnız, ABD’nin Suriye’yi vurmasından sonra Türk televizyonlarından yapılan yorumlara, en üst düzeyden, en alt tabakaya kadar yapılan açıklamalara bakıldığında bizim bu işgal işinden İsrail’den daha çok memnun kaldığımız görünüyor. Tek memnuniyetsizliğimiz atılan füzelerin sayısının azlığı ve çoğunun hedefine varmadan imha edilmesi. Ve tabi ki, bu işin öyle bir kerecik vur çıkla sonuçlanmış gibi olması da canımızı bir hayli sıkmıyor değil. Ama üzülmeyin, Trump zaten sizden davet bekliyor; “Talep edin bir kez daha vurayım” diyor.
Hevesiniz kursağınızda kalmasın, ne duruyorsunuz? Trump’ı piste çağırsanıza;
Aç! Aç! Aç!
15 Nisan 2018