Her yönüyle iyi düşünülmemiş, halkın haklı tepkisini çeken öyle kararlar alınıyor ve öyle uygulamaların kapısı açılıyor ki hayret etmemek mümkün değil.
Mısır İthalatında Gümrük Vergisi Yüzde 5’e Düşürüldü
Mısır ithalatında uygulanacak gümrük vergisi yeniden düzenlendi. 1 milyon tonluk ithalat için yüzde 5 vergi uygulanacak.
Son günlerde her yönüyle iyi düşünülmemiş ve halkın haklı tepkisini çeken öyle kararlar alınıyor öyle uygulamaların kapısı açılıyor ki hayret etmemek ve sorgulamamak mümkün değil.
Malum yeni Cumhurbaşkanı Yönetim Sistemin’de karar almak ve kararname yayımlamak artık çok çok kolay.
Cumhurbaşkanı imzaladı mı iş bitiyor.
Yüzlerce konu hakkında çözüm bekleyen sorunlar ve günlük ihtiyaçlara yönelik bir çok kararname hazırlanıp Cumhurbaşkanının önüne getiriliyor.
Belki imzalanandan çok onlarca bekleyen kararname var.
Hangi ihtiyaca göre karar verip kimler hazırlıyor ve imza için Cumhurbaşkanının önüne getiriyor ve nasıl ikna ediyorlar acaba ?
Her konuyu her yönü ile bütün ayrıntılar ve sonuçları ile bilmek ve görmek elbette hiçbir insanın altından kalkabileceği bir durum değildir.
Cumhurbaşkanının daha önceki müktesebatları ile güvendiği bürokrat ve danışmanları bir kararname hazırlayıp ya da “efendim şu konuda sorun ve talep var yüksek müsaadelerinizle bir çalışma yaparak takdirlerimize sunalım” diyerek bir çok kararı olgunlaştırıp onaya sunuyorlardır muhakkak.
Görünüyor ki yem üreticileri lobisi ve muhakkak iktidarla siyasete bulaşık sermaye yem fiyatlarını aşağı çekmenin yolunun ithal mısır olduğunu izah ve ikna ederek mısır ithalatının önün açtırdılar.
Hem de ne zaman ?
Türkiye de mısır hasadı yapılırken.
Ve bir gün içinde 11.5 tl ye tüccarın aldığı mısırın fiyatı tarlada hasat yapılırken ithalat kararnamesi çıkar çıkmaz 8,5 tl’ye iniyor.
Mısırda ithalat lobisi “ Yem fiyatı yüksek olursa et pahalı olur.” iddiası ile acaba önce hangi bakanlık bürokratlarını ve CB danışmanlarını ikna etti ki mısır çiftçisini perişan edecek bu kararı aldırdı?
Geçen hafta da savunma sanayini destek için iyi düşünülüp çalışılmamış bir karar alındı fakat usul ve esas olarak boşlukları kamuoyunca seslendirilince geri çekildi.
Bu arada “- vay siz millî ve yerli savunma sanayinin gelişmesini istemiyor musunuz? Siz düşmanlarımızdan yana mısınız? Siz hainlerin safında mısınız?”gibi haksız, absürt ve seviyesiz sözler ile iktidar sözcülerinin savunmaları da “milli birliğimizi” yaralayan ayrı bir yanlış olarak kayıtlara geçti.
Devlet yönetiminde yani yürütmede ehliyet, liyakat ile bilgi ve adaletin sorgulanmaya başlanması son yıllarda oldukça yoğunlaştı.
CB sisteminde yürütme yetkilerinin tek imzada toplanması ile hızlı kararlar alınmasının ve sorunlara kangren olmadan müdahale edilmesinin avantajları hep söylene geldi.
Fakat kararların alınma mekanizmaları ve bu mekanizmalarda etkili lobi ve çıkar gruplarının devletin kurumlarında mevzilenmesinin önlenmesi, denetiminin ve kontrolünün yapılabilmesi için henüz devlet yönetimine yakışan kurumsal bir kimliğin oluşmadığı anlaşılıyor.
Cumhurbaşkanına ulaşan ve Cumhurbaşkanını herhangi bir sebeb ve gerekçe ile ikna eden bürokrasi kanallarında etkin olan gruplar, lobiler vs. daha ne kadar saçma, adaletsiz ve isabetsiz kararlara Sn.Cumhurbaşkanının imzasını attıracak acaba?
Milletin vicdanında kabul görmeyen ve milletin çoğunluğuna hizmet etmeyen her karar önce devlete zarar verir ve sonuçta milleti de huzursuz eder.
Hakkı Şafak Ses