Bahattin, Cumhuriyet İlkokulu'nda öğrenim yaşamına başlayan Erim, ardından ortaokulu ikinci sınıfa değin Silifke'de okumuştur.
BAHATTİN ERİM
Doğum: 1933 Vefat:19.08.2016
1933 yılında Mut'un Kale Mahallesi'nde doğan Bahattin Erim, bir buçuk yaşındayken ailesinin Silifke'ye taşınmasıyla nüfusa kaydı yaptırıldığı için 1934 doğumlu olarak geçer. Babası Ahmet Emin Efendi, annesi Şerife Hanımdır. Bahattin Erim’in ailesinin başından geçenler filmlere ve romanlara konu olacak olaylarla doludur.
Ahmet Emin Efendi bizim Türkistan dediğimiz bugün ise Çin zulmü altında Sincan Uygur Özerk Bölgesi denilen coğrafyada Kaçkar yakınlarında Kızılnehir kıyısında 1894 tarihinde doğmuş, 1975 yılında Silifke’de vefat etmiştir. Akrabalarından bir kısmı doğduğu ve geldiği yer olarak bugün Özbekistan sınırları içinde olan Buhara kentini söylemektedir. Silifkeliler O’nu Avgan fırıncı Hacı Emin olarak tanır.
Kaşgar’da eşi vefat etmiş zengin bir kadın Ahmet Emin’i evlatlık olarak almış. Yani çok iyi şartlarda büyümüş. Ancak Çin zulmü hep devam etmektedir. 1910 yılında Çin askerlerine direndiği için yapılan gece baskınından kaçarak kurtulmuş. Anne oğlu Ahmet Emin ile birlikte 1910 yılında hac farizasını yerine getirmek için Arabistan’a Mekke’ye gelmişler. Annesi ile beraber Hazar denizi kuzeyinden Sivastopol’a gitmiş, oradan gemi ile Mekke’ye varmışlar. Burada 4 yıl kalmışlar. Dünya Harbi başladığı için Doğu Türkistan sınırları kapanmış memleketlerine dönememişler. Arabistan’dan çekilen Osmanlı ordusu ile Adana’ya gelmişler, Mut’lu Dellal efendinin tavsiyesi ile Muta yerleşmiş. Burada Şerife Hanım ile evlenmiş, sekiz çocukları olmuş ancak çocuklardan adları Şemsettin, Bahattin, Mustafa ve Yıldırım olan dördü yaşamış.
Bahattin Erim bir yaşında iken Ahmet Emin ailesi 1934 yılında Silifke’ye göçmüşler.
Ahmet Emin Efendi Arabistan’da fırıncı yanında da çalışmıştı. Uzun yıllar Mut’ta ve Mersin’in birkaç köyünde fırıncılık yaptılar. Tekir Gazi çiftliğinin fırıncısı hastalanınca 1937 yılında Atatürk Çiftliğinde fırıncılığa başlamış ve çiftlik kapanıncaya kadar çiftlikte çalışmış. Bu bakımdan çocuklarda ve özellikle Bahattin Erim Fırıncılıktan da anlardı.
Ailenin soyadı Esin’dir. Kendi anlatıma göre Bahattin Erim, Silifke'de bir tarla konusunda süren davada, görevli kamu görevlisinin soyadını Erim olarak yazması ve bilerek düzeltmemesi üzerine bu soyadı kullanmak durumunda kalmış.
Bahattin, Cumhuriyet İlkokulu'nda öğrenim yaşamına başlayan Erim, ardından ortaokulu ikinci sınıfa değin Silifke'de okumuş, sonrasında ise Mersin'e taşınarak liseyi Tevfik Sırrı Gür Lisesi'nde tamamlamıştır...
Mersin'de liseyi okurken Gülnar'ın Bozağaç Köyü'nden olan resim öğretmeni Hüseyin Sevim'in (1923-1997) ilgisini çekmiş, Erim'i özel yetiştirdiği öğrencilerinin arasına almıştır. Çeşitli sebeplerle okulu bırakmak durumunda kaldı. Ancak yine de öğretmeni ile seçkin öğrencilerinden oluşan resim sergilerine çalışmalarıyla katılabildi.
1954-1956 yıllarında Oğuzeli'nde askerlik görevini yapan Erim'in anlatımına göre onun yaşamında Gaziantep olumlu anlamda önemli bir toplumsal öğreti kazandığı, sevdiği bir yer olmuştur.
1960 yılında yeniden Silifke'ye taşınan Bahattin Erim, Esin Kuru Temizleme adında iş yerini açıp 30 yıl burayı işletmiştir. Gülnar'ın uç obası Duruhan Köyü'nden olan, iki yaşında anne babasını yitirdiği için Silifke'de yakınlarınca büyütülen eşi Ayşe Hanım ile tanışıp evlenmiştir. Birlikte yaptığımız sohbetlerde evliliğiyle ilgili bütün olacakları daha önce rüyasında bire bir gördüğünü söyler ve ilk günkü heyecanla anlatırdı. Gerek eşini kaybetmeden gerekse vefatından sonra eşinin kendisi ve çocukları için yaptığı fedakârlıkları anlatır ve “böyle bir eş bulunur mu?” diyerek evli kaldığı 47 yıl boyunca duyduğu huzur ve mutluluktan bahsederdi. Bahattin ve Ayşe çiftinin Emin ve Erkan adında iki oğlu, Güzide adında bir kızı olmak üzere üç evladı vardır.
Bahattin Erim “hayatım boyunca çok param olmadı. Ama zenginlerin başaramadığı, yaşayamadığı şekilde gönlümce yaşadım” der ve kendi yaptığı tekneyle Göksu Irmağında Su Büklümü mevkiinde gezinti yaptığını, kayık içinde mangal yakıp kurduğu çilingir sofrasını bizzat kendinden dinlemişliğim vardır.
Silifke'de Cumhuriyet Halk Partisi gençlik kollarında görevler alan Erim, 1977 yılında ise partinin denetleme kurulu üyesi olarak seçilmiştir.
Silifke'de kaldığı süre içinde Göksu Sporun başkanı seçilmiş, 5 yıl bu görevi başarıyla sürdürmüş, takımı ordu milli takımı ile karşılaşma yapacak düzeye getirmiştir. Yine Ankara'da görüştüğü Gençlik ve Spor Bakanı Yüksel Çakmur'dan aldığı söz ile 1977 - 79 yılları sırasında Silifke Stadyumu'nun yapısal anlamda eksiklerinin giderilmesini sağlamıştır.
1985 yılında sürekli resim yapmaya başlamıştır. 1995 yılında bakanlık desteği ile Ankara'da Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde resim sergisi açmış, büyük ses getirmiştir. Resim çalışmalarında ana konu, Silifke'nin 1960 yılı öncesi görünümü ağırlıklı olarak yer almıştır. 1994-99 yılları arasında Silifke Belediye Başkanlığı yapan Sadık Avcı'nın özenli yaklaşımıyla, 1995 yılında bakım onarım çalışmalarından sonra açılacak olan Silifke Kültür Evi'nde istediği odayı kullanmayı seçme olanağı ile orada çalışmalarını sürdürmesi sağlandı. Devlet Sanatçısı kimliği kazanan Bahattin Erim, Silifke, Mersin, Adana, Ankara, Kıbrıs başta olmak üzere birçok sergi açmıştır. Ünü yurtdışına da çıkan sanatçının özel koleksiyonlarda çok sayıda eserleri var. Kültür Bakanlığı Devlet Güzel sanatlar Genel Müdürlüğünde kaydı bulunmakta ve devlet sergilerine davet edilmekte idi. Hayatı boyunca onlarca kişisel sergi açmıştır
Çok sevdiği eşi Ayşe Hanımı 07.09.2009 yılında yitiren Bahattin Erim, onun ardından çok sayıda şiir yazarak yasını tuttu... Kendisi ise 19.08.2016 günü, son on beş günü yoğun bakımda geçen sürecin ardından 83 yaşında yaşama gözlerini yumdu. Resim yaptığı sürecin son 21 yılında çalışmalarını yürüttüğü Silifke Kültür Evi'nde cenaze töreni düzenlenip son yolculuğuna buradan Silifkelilerin yoğun katılımıyla uğurlandı.
Özel dostluğumuzun da bulunduğu merhum Bahattin Erim ağabeyin 5-6 eseri evimin duvarlarını süslemekte O’nu her daim anmama sebep olmaktadır.
Ayrıca Bahattin Erim’in şair yönü de güçlüydü. “Kendime Şairim” ismini verdiği güzel bir video çekimi de benim arşivimde bulunmaktadır. Bunda da her zamanki alçak gönüllüğüyle şiirde pek iddialı olmadığını söylerdi. Kitap yayınlama durumunu düşünmedi ama sohbetlerde muhakkak şiirlerinden bir kaçını okurdu.
Ruhu şad olsun.
Açmış olduğu sergilerden bazıları:
1995 Ankara Devlet Güzel Sanatlar Galerisi
1996 Adana Seyhan Belediyesi Karma Sergisi
1997 Mersin Güzel Sanatlar Sergisi
Adana Akbank Sanat Galerisi
Adana Belediye Fuayesi
Adana Devlet Tiyatrosu Fuayesi
2000 Mersin Devlet Güzel Sanatlar Galerisi
İstanbul Deniz Müzesi Sergi Salonunda
Silifke de 13 defa kişisel resim sergisi açmıştır.