Bugün üç arkadaş, hafta sonu gezimizde İzmir’den Tire köylerine uğradık, ardından Selçuk’a geçtik. Yol boyunca, karşımıza çok değerli insanlar çıktı
Bir grup Karşıyakalı genç:
İklim Yasası ve Köylerin Geleceğe Dair Kaygıları
Bugün üç arkadaş, hafta sonu gezimizde İzmir’den Tire köylerine uğradık, ardından Selçuk’a geçtik.
Yol boyunca, karşımıza çok değerli insanlar çıktı
Gencecik, yemyeşil gözlü pırlanta gibi bir çoban kardeşimiz bunlardan sadece biri.
500'e yakın koyununu yolda geçirirken arabayla durmak zorunda kaldık, bu sırada yanına yaklaşarak selamlaştık.
"Ben Denizli’den geliyorum," dedi.
Konu iklim yasasına geldiğinde, "İklim yasası ilk 4 maddesi dün meclisten geçti, ne düşünüyorsun?" diye sorduk.
Şaşırtıcı bir şekilde, "Duymadım abi," dedi.
Ona bildiğimiz kadarını biraz anlatmaya başladık. Karbon salınımının hayvancılığa olan olumsuz etkilerini, büyükbaş ve küçükbaş hayvancılığa getireceği zorlayıcı şartları paylaştık.
Telefon numaralarımızı aldık, o da hemen bir soru sordu: "Abi, bu kabul edilebilir bir durum değil. Neden kimse TV'lerde ya da basında bahsetmiyor? Hayvancılık yapan arkadaşlarıma da anlatacağım, bu yasalar bizi bitirir."
Bir saat sonra, bu genç çobanımızın başka bir arkadaşı, telefonumuza mesaj attı: "Abi selam, ben X’in arkadaşıyım. Konuştuk ve Merak ettim, bu iklim kanunu nedir?" O kadar şaşırdık ki!
Bizim gibi sıradan gençlerin , önemli bir yasanın halkı etkileyecek sonuçlarını anlatmak zorunda kalmamız gerçekten içimizi acıttı.
Yola devam ettik.
Köylere uğrayıp köy kahvelerinde, Türk kahvesi ve çay eşliğinde köyün büyükleriyle sohbet etmeyi çok seviyoruz.
Onları dinlemek gerçekten muazzam bir duygu.
Bir köy kahvesinde 10-15 kadar köyün büyüğü ve muhtarıyla sohbet ederken, yolda karşılaştığımız çobandan ve o arkadaşla konuştuğumuz gibi iklim yasasından bahsettik.
İklim yasasının, tarım ve hayvancılığı nasıl etkileyeceğini anlatmaya çalıştık.
Dünyada karbon salınımının yüzde 50’si ABD ve Çin gibi büyük ülkeler tarafından sağlanırken,
ABD nin Paris İklim anlaşmasını iptal ettiğinden ,Türkiye’nin sadece dünya genelindeki karbon salınımının %1’ini karşıladığını söyledik.
Ancak bu yasa, köylerimizdeki tarım ve hayvancılığı tehlikeye atabilir. Yasa şu an meclisten geçen 4 maddesiyle bile bu endişeleri doğuruyor.
Hep birlikte bu durumu konuşurken, köylüler çok endişeli görünüyordu. Yüzlerinden ve sözlerinden anladık ki, bu yasaların ne anlama geldiğini kimse onlara anlatmamış farkında değiller , onları etkileyebilecek büyük bir tehlike ile baş başa olduklarını düşünmeye başladılar.
İklim yasası ve olası getirebilecek durumlarını bölgedeki 65 yakın muhtara köylülere anlatacağız dediler ve bizde masadan ayrıldık bir sonraki durağımıza …
Mesela Bir köyde, 72 yaşındaki bir amca bize "Benim ineklerim var, kimse bize bu kanunun detayını anlatmadı. Nasıl olur böyle bir şey? Eğer üretim biterse, biz ne yapacağız? Çocuklarımız,Torunlarımız ne yiyecek?" Siz şehirdekiler ne yiyecek diyerek endişesini dile getirdi.
Bu endişeler hepimizin ortak korkusu olmalı. Tarım ve hayvancılığı bitirecek hiçbir yasayı istemiyoruz.
Ne Yazık ki, bu önemli konu, asıl onların düşüncesi sorulması gerekilirken ,köylülerimize anlatılmadı Anlatılmıyor
Çoğu siyasi figür, STK bu konuya eğilmiyor
Bizler, gazeteci ya da siyasi bir figür değiliz, sıradan gençleriz.
Ama gördük ki, köylüler bu yasayı bilmiyor ve onları etkileyen büyük değişim hakkında çoğu yeterince bilgiye sahip değiller.
Bu yasanın ne kadar mühim olduğunu anlatmak için Bu yüzden bizde bir karar aldık
Her hafta sonu, imkanımız doğrultusunda şehrimize yakın bilmediğimiz köylere gidip,
köy kahvelerinde hem kahvemizi içeceğiz hem de o değerli insanlara iklim yasasından bahsedeceğiz.
Onlara, bu yasaların geleceği nasıl etkileyeceğini anlatacağız ve daha geniş kitlelere ulaşmak için elimizden geleni yapacağız.
Umarız bu satırlarımız, karar vericilere, duyarlı siyasiler ve STK'lara ulaşır.
Onların yapması gerekeni bizler yapmak zorunda kalmayız.
Çünkü bu topraklar bizlerin. Hepimizin
Hep birlikte, bu yasanın köylülerimize ve ülkemize vereceği olası zararı engellemek için daha fazla insana ulaşmalıyız.
Sevgilerimizle