İl Kültür müdürlüğümüz tarafından okul kütüphanesine bağışlanan 760 kitabın amacına ulaşmasını beklemek en büyük temennimiz.
Bugün İl Kültür Turizm müdürümüz sayın Abuzer Gelse ile Adıyaman Fen Lisesini ziyaret ettik. Başta Okul müdürümüz Habib Yıldırım ve okul idaresine konukseverliklerinden ve bizleri öğrencilerle buluşturduklarında dolayı teşekkür ediyoruz.
İl Kültür müdürlüğümüz tarafından okul kütüphanesine bağışlanan 760 kitabın amacına ulaşmasını beklemek en büyük temennimiz.
İl Kültür Müdürümüz sayın Gelse öğrencilerle sohbetinde Adıyaman'ın yaşayan tarihi ve kültürel değerlerinin önemine değindi. Perre antik şehrini görmeyen birçok öğrencinin varlığından haberdar olunca da onları bizzat oraya götürüp gezdirme ve yerinde bilgilendirme sözü verdi.
Fen Lisesi 11. sınıf öğrencilerine okumanın önemine dair anlatacağım her şeyin havanda su dövmekten ibaret olacağını peşin peşin biliyordum. Rüyasında bile fizik, kimya, matematik çalışan ve test çözen öğrencilere okumaya zaman ayırmaları gerektiğini Anlatmak kolay olmasa gerekti.
Onlara, birçok öğrencinin hayalini kurduğu bir okulda okuyorsunuz diyerek başladım söze. Sonra, Adıyaman'daki öğrenciler arasında hayalindeki mesleği gerçekleştirmeye en yakın öğrencilerin kendileri olduğunu söyledim.
Türkiye'de çok bilmiş, çok okumuş, çok yetenekli, çok kültürlü insanların değil, meslek sahibi ve ayakları üzerinde ekonomik olarak durabilen insanların takdir edildiğini, dolayısıyla kendilerinin ancak bir meslek sahibi olduktan sonra aileleri öğretmenleri ve arkadaşları tarafından takdir göreceğini belirttim.
Bedensel olarak nerede olduklarının önemli olmadığını düşünsel olarak nerede olduklarının daha önemli olduğunu vurguladım ve umarım sohbetimiz esnasında zihinsel olarak burada bulunursunuz dedim.
İnsan cehaletinin boyutunun farkına okudukça varır. Dolayısıyla cehaletimizi arttıran en büyük etken okumaktır. Çünkü okudukça hangi konuda ne kadar az bilgi sahibi olduğumuzu öğrenmiş oluruz. Her şeyi herkesten iyi bildiğini sananlar hiçbir konuda bilgisi olmayanlar ve okumayanlardır. Cahil cesareti dedikleri de, bilgi sahibi olmadıkları konuda fikir sahibi olanların göstermiş olduğu cür'ettir dedim ama doğrusu ne demek istediğimi anladıklarından emin olamadım.
İnsan neyi bildiğinin ya da bilmediğinin farkına soru sorulunca varır, varsa sorularınız onlar üzerine konuşalım, dedim, bekledim soru soran olmadı.
İlk defa gittiğim bir okulda soru sormayan bir öğrenci profiliyle karşılaştım. Biz oradayken kim bilir zihinlerinde neler geçiyor ne tür sorular dolanıyordu, kendilerine hak verdim.
İnsan bilmediği her şeyin cahili, bildiği her şeyin esiridir...