Merakla beklenen asgari ücret 4253 TL oldu. Açıklama yapıldığında, dolar kuru 14.900 TL idi bu da 285 Dolara tekabül ediyordu. Merkez bankasının tekrar faiz indirimine gitmesi ile beraber dolar kuru 15.700 TL'yi bulunca asgari ücretin dolar karşılığı 270 dolara iniverdi. Yani dakika bir, gol bir. Daha ilk gün asgari ücret dolar karşısında 15 dolar gerilemiş oldu.
Daha öncede yazmıştım, bu tip artırımların bir anlam ifade edebilmesi için enflasyonun aşağı çekilmesi, hayat pahalılığının durdurulması gerekir. Aylık enflasyonun yüzde 5'i bulduğu bir ülkede yapılan her zam birkaç ay içinde anlamını yitirir, maaşlar artsa da alım gücü geriye gider. Gerçek zam, alım gücünün artırılmasıdır.
Nitekim iktisatçıların ilk tepkileri de bu yönde oldu. Mevcut faiz politikasının dövizi iyice tırmandıracağını ve bunun enflasyonu daha da tetikleyeceğini söylediler.
Yurt gezisinde olan İYİ Parti lideri sayın Akşener, ekonomi kurmayları ile birlikte Kilis'te basının önüne çıktı. Birlikte ekonomik durumla ilgili değerlendirmelerde bulundular. Prof.Dr.Ümit Özlale, işverenlerin yükünün giderek arttığını,asgari ücret düzenlemesinde eksikler bulunduğunu bunun da istihdamı etkileyeceğini söyledi.
İYİ Parti, eski Merkez Bankası başkanı Durmuş Yılmaz, Samsun Milletvekili Erhan Usta, Prof. Dr. Ümit Özlale, Prof. Dr. Bilge Yılmaz gibi geniş bir ekonomist kadroya sahip. Bilge Yılmaz, Kaliforniya Stanford Üniversitesinde uzun süre ders vermiş bir isim. İYİ parti bu isimlerle muhtemel bir iktidar değişiminde krizden çıkışın programını hazırlıyor. Bilge Yılmaz, önümüzdeki günlerde krizden çıkış yolunu gösteren bir programla toplumun karşısına çıkacaklarını söyledi.
İktidar, uzun süre muhalefeti ülke yönetecek kadroya sahip olmamakla eleştiriyordu. Bugün hemen her muhalefet partisinde çok miktarda iktisatçı var. Yandaş kanallar bu isimlere kapalı olsa da buldukları her imkânı değerlendirerek fikirlerini bir şekilde topluma ulaştırabiliyorlar.
Demokrasilerde her kadronun, her siyasetçinin alternatifi vardır. Demokrasi dışı yönetimler -yerlerinin doldurulamayacağına- toplumu inandırmaya çalışırlar. Vatandaş nereye bakarsa baksın kendilerini görmesini isterler. Zihinler iktidarın mesajları ile o kadar doldurulur ki, başka alternatifleri düşünemez hale getirilir. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hemen her fırsatta ekranlara çıkmasının, en basit açıklamaları bile bakanlarına bırakmayıp kendine ayırmasının arkasında bu gerçek yatıyor. Cumhurbaşkanı vatandaşın içinde kendisinin olmadığı bir siyaset düşünmesini istemiyor. Bütün otokrat yönetimlerin başvurduğu yollardan biridir bu.
Başta İYİ Parti olmak üzere, CHP, Gelecek ve DEVA gibi partilerin ekonomi programları hazır. Yarın bir seçim kararının alınması halinde piyasaların üzerindeki baskı kalkacağından, enflasyonda da döviz kurunda da bir gevşeme olacağını düşünüyorum. Saray, toplumu ekonomi programlarına ikna etme imkanını kaybetti. Güven kaybını geri getirecek araçlara sahip değil. Krizin bir nedeni kötü yönetimse, bir nedeni de güven kaybıdır.
Asgari ücrete yüzde ellilik zamla bu yangına bir bardak su serpildi. Bununla yangın söner mi hep beraber bekleyip göreceğiz. Yine de sefaletin pençesinde kıvranıp duran asgari ücretliye kısa bir süre için nefes aldıracağını düşünüyorum. Dilerim emekliye, işçiye, memura da aynı oranda bir zam yapılarak yangına birkaç bardak daha su serpilir.