Duydunuz mu ? Bir anne evladını öldürmüş, canından canını almış. İçim titredi haberi okuyunca, elim titriyor bu satırları yazarken.

Duydunuz mu ?  Bir anne evladını öldürmüş, canından canını almış.

İçim titredi haberi okuyunca, elim titriyor bu satırları yazarken.

Diyecek söz bulamıyorum, ettiğim küfürler yetersiz kalıyor. Nereye gidiyoruz ?

Daha neler duyacak, neler görecek, daha nelere şahit olacağız ?

Yılandan değil, zehirli iki ayaklı mahluklardan kaçar olduk !

Fareden tiksinmiyorum artık, o kadar tiksinecek hâl ve hareket varken.

Bir anne, ailesinin baskısı ve istememesi nedeniyle evladının canına kıyıyor.

Bu nasıl bir çaresizlik, nasıl bir acıdır ?

Bir annenin, evladını öldürmeye mecbur bırakılması,

toplum olarak ne kadar büyük bir sorumluluk taşıdığımızı gösteriyor. İnsanların vicdanlarını kaybettiği,

merhametin yok olduğu bir dünyada yaşıyoruz.

Yine kafamın içinde Rahmetli Bergen çalıyor: “Tanrım kötü kullarını sen affetsen ben affetmem”

Bu sözler, yaşadığımız acıların ve çaresizliğin bir yansıması.

Sorguya çekilecek, idama gidecek çok vicdan var.

İnsanların birbirine karşı bu kadar acımasız olmasını anlamak zor.

Bu tür olaylar, toplum olarak daha fazla empati ve merhamet göstermemiz gerektiğini hatırlatıyor.

Her birimizin, çevremizdeki insanlara karşı daha duyarlı ve anlayışlı olması gerekiyor.

Unutmayalım ki, her bir insanın hayatı değerli ve her bir çocuğun sevgi dolu bir ortamda büyüme hakkı vardır.

Songül ÖZER