Cezaevi çıkışlı bir ülkücü paylaşım yapıyor "Kenar-ı Dicle’de bir kurt kapsa koyunu, gelir de Adl-i ilahi sorar Ömer’den onu.''

Cezaevi çıkışlı bir ülkücü paylaşım yapıyor:
        "Kenar-ı Dicle’de bir kurt kapsa koyunu, gelir de Adl-i ilahi sorar Ömer’den onu.''
        Sözcüklere takılmayın, başka bir yanlışın altını çizeceğim: "Kenar-ı Dicle", "Adl-i ilahi" Arapça kalıplardır. Türkçede dilbilim kurallarına göre "Dicle kenarı", "İlahi adalet" yazılması gerekir. Arapça sözcük kullanılması ile yetinilmemiş Arapça tamlama kalıplarının da alınması yanlışı katmerlemiştir.
        Kurduğu derneğe bir ülkücü "Şehr-i Zafer" adını veriyor. Arapça sözcükleri Türkçeleri ile değiştirelim ve  "Kent-i Utku" yapalım. Türkleşti mi?.. Hayır!.. Türkçe sözcüklerle Arapça tamlama yapılıyor, bu daha büyük bir yanlıştır.
        Cezaevi çıkışlı ülkücülerde Arapça tamlama kullanma alışkanlığı vardır. Hepsinde değil elbette. İki elin parmakları kadar sayıda Özkan Atar gibileri de var.
        Bakın ne diyor Özkan Atar:
        "Ülkü-metre diye birşey olmasa da Türk-metre var.  Bir kimsenin ne kadar Türk ve Türk milliyetçisi olduğunu anlamak için; konuşurken, yazarken kullandığı Türkçe sözcüklere ve çocuklarına verdiği adlara bakmak yeterli."
        Alper Aksoy