SİYAHİ BİR RENKTİR, ZENCİ KANAMAKTA OLAN BİR YARA

Zenci olmanın siyahi olmakla ilgisi yoktur. Öyle olsaydı tenleri siyah olan herkese zenci denirdi. Zenci olmanın deriyle de ilgisi yoktur. İnsanlar derilerinin renklerinden dolayı değil, fikirlerinden, duruşlarından, karşı koyuşlarından, itiraz edişlerinden, verilenle yetinmeyişlerinden, haklarını arayışından, mevcut düzene başkaldırışından, yaşadıkları coğrafyada herkesle eşit şartlarda eşit haklara sahip olmak isteyişlerinden dolayı muktedirler tarafından zenci ilan edilmişlerdir.

Zencilere ‘siyahi’ demek ırkçılıktır. En büyük ayrımcılık zencilere ‘siyahi’ demektir. ‘Siyahi’ vurgudur çünkü. Sadece renginden dolayı tenleri siyah olanların alnına vurulan bir damgadır. “Aslına senin zenci olduğunu biliyorum ama hakaret sayılmasın diye sana siyahi diyorum” demenin saygıyla ilgisi yoktur. Dünyanın her yerinde, Kalu Bela'dan beri her iktidarın muhalifleri, iktidar açısından zencidir. Zenci ötekidir, ötekileştirilmiştir. Dini, ırkı, mezhebi, ne olursa olsun mazlumdur. Zenci ezilendir, dili, inancı, yaşam hakkı gasp edilen kişidir zenci. Ama asla siyahi değildir; siyahi bir renktir çünkü.

Afrikalı bir köle kral olduğunda zenci değildir artık. Dünyanın neresinde olursa bir başkasına haksızlık yapan biri derisinin rengi hangi renk olursa olsun zenci değildir. Zenci mazlumdur çünkü, zulmedilendir. Zenci diye hakarete uğrayan herkes güçsüzdür. Eline geçirdiği güçle bir başkasına zulmeden biri dünyanın neresinde olursa olsun zenci değildir artık. Zenci korkulan değildir çünkü, korkandır. Yöneten değil, yönetilendir. Ayrıştıran değil, ayrışandır. Zenci kapanmak bilmeyen bir yaradır sürekli kanamakta olan.

Kimi kimsesi olmayan herkes zencidir. Zenci olmanın yetimlikle değil, bizatihi hakla, hakkını alamamakla doğrudan bir ilişkisi vardır. Zencinin dili yoktur, dilsizdir. Rengi yoktur, renksizdir. Yersiz, yurtsuz, vatansızdır zenci. Her ülkenin kendince sistemin dışında tuttuğu zencileri vardır. Onlardan er, olur erat olur, general olmaz mesela. İşçi olur, hizmetçi olur, müdür olmaz mesela. Okulu olur, öğretmeni olur, memur olamaz mesela.

Yetenekli olmalarının, herkesten çok daha başarılı olmalarının, herkesten çok daha vatansever olmalarının, her konuda herkesten çok daha emek vermelerinin ve talip oldukları görevi herkesten çok daha yapacak olmalarının hiçbir kıymet-i harbiyesi yoktur. Kaderleri yalnızlık ve kimsesizlik ağıyla örülmüştür zencilerin. Haklarını almak için başvuracakları tüm kapılar önceden yüzlerine kapanmış ve yasal merci olarak başvuracakları tüm yollar, yasal olarak peşinen kapanmıştır. Zenci olmak en yakınları tarafından dahi dışlanmaktır.

“Dünyanın çivisi çıkmış, düzeltmek sana mı kaldı” nasihatiyle yola getirilmek istenen herkes zencidir. Çünkü zenci başkaları için acı çeken ve en çok uğruna acı çektikleri tarafından ihanete uğrayan kişidir. Sistemin zulüm çarkının işleyişini bir kum tanesiyle de olsa sekteye uğratan herkes zencidir. Çünkü zenci adı konulmamış kayıt dışı bir vatandaştır, yaşadığı vatanda vatansız bırakılan. Ölümü faili meçhuldür mesela, her davranışı makul şüphe, her düşüncesi zehirli, her bakışı tehdit, her sözü devleti ortadan kaldırmaya yönelik bir eylemdir.

Künyelerinde isim yazmaz zencilerin. Her birinin kendi ülkesinde yaftalandığı bir suç vardır. Çoğu vebalıdır. En sevdikleri bile kaçar kendilerinden. Dilleri ya anlaşılmaz ya bilinmezdir. Ne kadar kalabalık olduklarının bir önemi yoktur. Muktedirler tarafından tükürükle boğulacak kadar savunmasızdırlar çünkü. Kanlarının kırmızı olduğu, gözyaşlarının bir renginin olduğu dahi şüphelidir. Haksızlığa uğranılan her yerde bir zenci vardır. Ensesinden vurulup kayıtlara ‘faili meçhul’ olarak geçen herkes zencidir. Zenci ötekidir çünkü, bizatihi muktedirler tarafından ötekileştirilmiş kişidir. Zenci olarak damgalanmış kişilerin süt kokan çocukları dahi geleceğin potansiyel zencileri olarak geçerler kırmızı kaplı kitaplara.

Zenciler yeryüzünün mazlumlarıdır. Dünyanın bütün dillerinde herkesi rahatsız eden anlaşılmaz dilleri vardır. ‘Onlar’ olarak anılırlar daha çok. ‘Onlar’ denildiğinden herkes anlar onların kim olduğunu. Onlar, her ülkenin yolunda gitmeyen her şeyinden sorumludurlar; hiçbir konuda en ufak bir söz hakları olmadığı halde. Onlar ihanet edenlerdir her konuda ihanete uğradıkları halde. Onlar anarşisttir ellerine bir çakı dahi almadıkları, karıncayı dahi incitmekten imtina ettikleri halde. Onlar ülkenin kaymak tabakasını oluşturanlardır, kendilerine ait bir tek karış yerleri olmadığı halde. ‘Onlar’ denildiğinde herkes bilir onlardan kaçınılması gerektiğini. Çünkü onlar zencidirler, her ülkenin vebalı vatandaşıdırlar onlar.

Zenci olmanın siyahi olmakla bir ilgisi yoktur, siyahi bir renktir çünkü; kanının ve gözyaşının rengi yoktur siyahinin. Bu anlamda her zencinin rengi karadır denebilir; her zencinin kendi ülkesinde alnına yazılan kaderin rengi.