IŞİD saldırılarına maruz kalan Yezidiler, bir kez daha kendilerini dünyaya anlatma, yanlış algıları yıkma çabasında.
"Tanrı tarafından seçilmiş" bir halk olduklarına inanan Yezidiler, Hristiyanlık ve İslam'da yoldan çıktığına inanılan İblis adlı meleğin kutsal olduğuna inanıyor."
IŞİD militanları bu ayın başlarında, Kürtlerin kontrolündeki ve Ezidilerin atalarından kalan memleketi Sincar'ın kontrolünü ele geçirdi. Militanlar, Sincar'da kalan çok sayıda Ezidi'yi öldürdü ve 40 bin civarında Ezidi de susuz ve yiyeceksiz olarak dağlarda mahsur kaldı. Mülteci çocukların çocuğun öldüğü bildirildi ve dağlarda mahsur kalan Ezidiler ciddi su ve yiyecek sıkıntısı çekiyor
IŞİD SALDIRILARI SONRASI YENİDEN DÜNYANIN GÜNDEMİNDE
Terör örgütü Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün hedefinde olan Iraklı Yezidiler, "sır" dinleri ve gelenekleriyle yeniden dünyanın gündeminde. İnançları nedeniyle IŞİD saldırılarına maruz kalan Yezidiler, bir kez daha kendilerini dünyaya anlatma ve haklarındaki yanlış algıları yıkma çabasında.
YEZİD'LE İLİŞKİLENDİRİLMELERİNE KARŞI ÇIKIYORLAR
Yezidiler, Hazredti Muhammed'in torunu Hazreti Hüseyin ve beraberindeki 72 kişinin Kerbela'da şehit edilmesi emrini veren Emevi Sultanı Yezid'le ilişkilendirilmelerine karşı çıkıyor.
AA muhabirinin tarihi ve dini kaynaklardan derlediği bilgilere göre geçmişte bazı tarihçiler, Yezidi inancının oluşumunu Emevi Sultanı Yezid bin Muaviye'ye bağlıyor. Yezidiler hakkında bilgi sahibi olmayanlar da Yezidilerin, sultan Yezid'in takipçisi olduğunu sanabiliyor.
"ALLAH'A PEYGAMBERSİZ İNANAN HALK"
Ancak Yezidiler, bu iddiayı reddediyor. Yezidiler, yol göstericileri olarak kabul ettikleri "Yezid bin Ezidiyan" ile Emevi sultanı "Yezid bin Muaviye" arasında isim benzerliği dışında başka bir ortak nokta olmadığını dile getiriyor. Yezidiler, Muaviye'nin oğlu "Yezid"in peşinden gitmediklerini, kendilerini, "Allah'a peygambersiz inanan halk" anlamına gelen "Ezdai" olarak adlandırdıklarını ifade ediyor.
TÜRKÇE, ARAPÇA VE İNGİLİZCE'DE "YEZİDİ", KÜRTÇE'DE "EZİDİ"
Irak'taki Kürtler arasında "Ezidi" olarak adlandırılan toplum için Türkçe, Arapça ve İngilizce'de, "Yezidi" ifadesi kullanılıyor. Terminolojik olarak "Ezidi'nin kelime anlamı, "Azda/Allah'ın yarattığı kişilik" demek. Kürtçe'de, Allah'ın diğer bir ismi ise "Yezdan"dır. Bazı tarihçilere göre "Yezidi" kelimesi, Zerdüştlükteki "Yezata" kelimesinden geliyor.
ŞEYTANA TAPTIKLARI İDDİASI
Yezidilikte, Yahudi, Hristiyanlık ve İslam'da yoldan çıktığı ve kötülüğün simgesi olduğuna inanılan İblis adlı meleğin kutsal ve iyi bir melek olduğuna inanılıyor. Yezidiler, "Tanrı tarafından seçilmiş" bir halk olduklarına inanıyor ve birçoğu Şeyh Adi'nin vahiy aldığını kabul ediyor. Melek Tavus'u ise "şeytan" olarak değil, Azda'nın (Allah'ın) doğruyu yanlışı göstermek için gönderdiği bir elçi olarak görüyorlar. Bu yüzden "şeytan" adını hiç kullanmıyorlar. Kendilerinin, "şeytana tapanlar" olarak anılmasını da reddediyorlar. Onlar için Melek Tavus, (ateşten olma şeytan) yedi meleğin en yücesi.
YARI MELEK, YARI TANRI MELEK-İ TAVUS
Yezidilik inancına göre; Tanrı Azda tarafından yaratılan ve kendisine evreni ve insanları yaratma görevi verilen yarı melek yarı tanrı olan Melek-i Tavus, insanları yarattıktan sonra kendi yarattığı insanlar önünde eğilmemiş ancak bu Tanrı Azda tarafından farklı yorumlanarak kibirli olduğu sanılmıştı.
ORTADOĞU'NUN GİZEMLİ DİNLERİNDEN
Yezidiliğin bir "sır" dini olması ve Yezidiliği yaymanın yasak oluşu nedeniyle inanış hakkında insanlar çok fazla bilgiye sahip değil. Misyonerliğe kapalı olan Yezidilikte, cemaat dışındaki kişilere dini bilgi verilmiyor.
Bazı tarihçiler, Yezidilerin, İslam dinini yeterince bilmemesi nedeniyle eski inançları Zerdüştlük ve bölgede mevcut olan Hristiyanlık dininden etkilenerek karma ve eklektik bir din ortaya çıkardıklarını savunuyor.
KURUCUSU BİLİNMİYOR
Kurucusu bilinmeyen Yezidiliğin, kökeninin Lübnanlı Şeyh Adi bin Musafir'e dayandığı rivayet ediliyor. Emevi hanedanı soyundan olduğu belirtilen Şeyh Adi, Bağdat'ta meşhur İslam alimi İmam Gazali'den ders almış bir sufi olarak biliniyor. Daha sonra Irak'taki Sincar (Şengal) bölgesine yerleşen Şeyh Adi'nin, Laleş Vadisi'nde 1162'de öldüğü ifade ediliyor.
Yezidiliğin "Mushaf-ı Reş" ve "Kitab-ı Cilve" adlı 2 kutsal kitabı bulunuyor. Bu kitaplarda tek tanrı inancı vurgulanmakla birlikte peygamberlik inancı bulunmuyor. Yezidilikte ilahi dinlerde olduğu gibi peygamberlik sistemi yok. İnanca göre Tanrı, insanlara elçi göndermeksizin doğrudan bilgi verebilir ve isterse onları doğru yola sevk edebilir.
BAŞKA DİNE GEÇMEK EN BÜYÜK GÜNAH
Bazı tarihi ve dini kaynaklara göre Yezidilik, ateş, güneş ve suyun kutsal sayıldığı bir inanç şekli. Bu inançta sonradan Yezidi olunmuyor. Bir Yezidi'nin başka bir dine geçmesi ise en büyük günah olarak kabul ediliyor. Dini ritüeller sözlü bir şekilde nesilden nesile aktarılıyor. Yezidilikte sözlü edebiyat, Kürtçe'nin Kurmanci lehçesinde kendini koruyor.
Yezidiler, sabah, öğle ve akşam olmak üzere günde üç defa dualar okuyor. Bunun dışında her yıl nisan ayının ikinci haftasında başlayan "Kırmızı Çarşamba" bayramından önce üç günlük oruç tutuluyor. Oruçluyken Müslümanlar gibi bir şey yemiyorlar. Diğer dinler gibi ibadethaneleri olmayan Yezidiler, sadece ruhani din adamlarının türbesini ziyaret ediyor. Türbelerde çıra yakılıp, dualar ediliyor.
KUTSAL TAPINAKLARI LALEŞ'TE
Yezidilerin kutsal tapınakları Irak'ın Duhok ilinin Şeyhan ilçesindeki Laleş Vadisi'nde bulunuyor. Her yıl nisan ayında, farklı ülkelerden hac niyetine buraya gelen Yezidiler, Şeyh Adi'nin türbesini ziyaret ediyor. Yezidiler, buradaki "beyaz çeşme"de yıkanıyor. Yeni doğan çocukların da mutlaka bu çeşmede yıkanması ve daha sonra sünnet edilmesi gerekiyor. Eğer bir Yezidi sünnet olmadan ölse bile cenazesi defin edilmeden sünnet edilmesi gerekiyor.
BAŞKA DİN MENSBUYLA EVLENMEK YASAK
Yezidiler diğer bazı Kürt ve Ortadoğu toplumları gibi aşiretlerden oluşuyor. Yezidiler arasındaki toplumsal örgütlenme de Hindistan'daki kast sistemine benzerlik gösteriyor. Bu sisteme göre toplum şeyh, pir ve müritler olmak üzere üç kesimden oluşuyor. Bu üç kesim arasında evlilik dini olarak kabul edilmiyor. Yezidilerin, başka din mensuplarıyla evlenmesi de yasak. Bir Müslüman gençle evlenen Yezidi kızı Dua, 2007'de ailesi tarafından öldürülmüştü. Bu din misyonerliğe de kapalı. Farklı bir dine tabi olan bir kimse, daha sonra Yezidiliğe geçemez ve bu dine ait olduğunu iddia edemez.
DÜNYADAKİ YEZİDİ NÜFUSU
Etnik olarak Kürt olan ve Kürtçe'nin Kurmanci lehçesini konuşan Yezidiler, inançları nedeniyle sürekli tehditlere maruz kalıyorlar. Bu nedenle birçok Yezidi, Irak'ı zaman içinde terkederek başka ülkelere sığındı. Ancak yoğun göçe rağmen dünyada Yezidi nüfusunun en yoğun olduğu ülke Irak olarak biliniyor. Buradaki nüfuslarının 500 bin olduğu belirtiliyor. Ağırlıklı olarak Musul'un Şeyhan, Hamdaniye, Sincar (Şengal) ilçeleriyle Duhok merkezi ile çevresindeki köylerde yaşıyorlar. Türkiye'de ise Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Mardin ve Şanlıurfa illerinde ikamet ediyorlar. Yezidilerin bir kısmı da Almanya, Fransa, Belçika ve diğer Avrupa ülkelerinde yaşıyor. Dünya Yezidi nüfusunun 800 bin olduğu tahmin ediliyor.