"Gerçeğin, hakikatin kıvılcımları, parıltısı; düşüncelerin, fikirlerin veya zıt fikirlerin çarpışmasından doğar."
Eskilerin pek hoşlanmadığı tartışmalar için kullandıkları bir kelime vardı. CEDELLEŞMEK..
Şimdilerde kullanılmıyor. Manası bile bilinmiyor.
Konuşmadan, birbirini dinlemeden zıtlaşmak, kavga eder gibi davranmak,inatlaşmak anlamını kapsıyor CEDELLEŞMEK.
Yani,doğru olanı bulmak, iyi olanı tespit etmek için değil,kendi tercihini dayatmak gayesiyle karşısındakine galip görünmek için çekişmek anlamına gelir cedelleşmek.
Oysa anlaşabilmek daha insani bir tavırdır.
Anlaşamamak için boşuna gayrettir cedelleşmek.
Halbuki tartışmak bilgi ile olur, belge ile olur, öngörü ve tecrübe de önemlidir.
Bunlar olmadan laf üretmek, kısır döngü yaratarak haklı ve üstün görünmek anlayışı zehirli bir silah gibi öldürür dostlukları.
Vicdani kararlarımızı ifade ederken, gönül incitmemek değişmez prensibimiz olmalıdır. Kin ve öfke ile alacağımız mesafe yoktur.
Hakaret ve ötelemeyle elde edeceğimiz bir olumlu sonuç da olamaz.
Subjektif olan konularda haklı çıkmak veya karşımızdakini haksız çıkarmak pahasına bir dostu kaybetmek, asla akıllıca bir tavır değildir.
Görüşümüzü söyleyip vicdani tercihimizi belirtip argümanlarımızı ve delillerimizi dile getirdikten sonra dayatma yapmamalıyız.
Cedelleşmek yerine istişare edebilmelidir insan.
Sosyal,siyasi ve vicdani kanaatleri izhar etme gibi subjektif konularda doğruyu ve görüşler arasından en uygunu bulmak için, ehliyet sahibi , tecrübe ve birikim sahibi insanları bir araya getirip fikirlerini alma yoluna gidilebilir. Buna istişare ve ortak bilinç denir.
Araştırma yapmadan, analiz yapmadan peşin verilmiş bir karara delil arama gayreti ile yapmamalı tartışmalar..Şu cümleyi çok önemsiyorum. "Gerçeğin, hakikatin kıvılcımları, parıltısı; düşüncelerin, fikirlerin veya zıt fikirlerin çarpışmasından doğar."
Yani düşünce,delil, belge ve sağlam bilgi ortaya konmadan yapılan her tartışma sonuçsuzdur, kırıcıdır.
Kalp kırarak, öfkeli davranarak, itham ederek, bir sosyal konu bir siyasi konu vuzuha kavuşamaz.
Sonuç: görüşünü söyle, tavrını belirt ama, diğer arkadaşlarının da görüş ve düşüncelerine saygılı ol. Aksi halde farkına varmadan dağılmaya ve çözülmeye ortak olacaksın Ülküdaş.
O mu , Bu mu? Yahu Ülkücülerin aklı vardır.
Yığınlar her zaman doğru karar verir diye bir kaide yok.