Türk Milliyetçiliği adına politik söz söyleyen, tartışan herkesin bir bütünsellik kaygısı taşıması gerekir. Milliyetçilik öncelikle bütünselliği öngören bir kavramdır.
Balkondan dışarıyı seyrederken aklıma düşenler.
Türk Milliyetçilerinin en büyük eksikliklerinden birisi, kendi aralarında tartışırken nerede hata yapıldığına dair gerçekçi analizlerin yapılmamasıdır. Türk Milliyetçileri yanlışları tespit etmek noktasında çok zayıf görüntü veriyor.
Bunun neticesinde ise fikri ve fiili tutarlılıktan yoksun görüşler sürekli savunulmaktadır.
Türk Milliyetçiliği Dünya görüşü ekseninde ideolojik-teorik netlikten uzak gri bir alanda varlık mücadelesi vermeye çalışan gruplar öne çıkıyor.
Aslında Türklük ve Türk Milliyetçiliği adına politik ve fikri konularda söz söyleyen, tartışan herkesin bir bütünsellik kaygısı taşıması gerekir. Çünkü Milliyetçilik öncelikle bütünselliği öngören bir kavramdır.
Birbirinden kopuk ve birbirine karşı On ayrı parti, Onlarca STK , Yüzlerce gurup halinde, yani bütünsellik ve birlik ruhundan uzak bir Milliyetçilik anlayışı teorik ve pratik alanda başarı sağlayamaz.
Oysa bir ana çizgide birlikte varlık ortaya koymak, hatalarla yüzleşip, aynı yanlışları tekrar yapmadan bugün ki mevcut şartlara göre yeniden bir strateji oluşturmak hiç zor değil. Hatta gereklidir.
Genel bir ilkeden hareketle savunulabilecek olan bu birlik gerekliliğini ısrarla vurgulamak istiyorum.
Türk Milliyetçilerinin siyasi ve sosyal anlamda yaşadığı somut süreçleri değerlendirdiğimizde görüyoruz ki bölünmüşlük ve küçük parçalar halinde sonuca ulaşmak, yani bütünsellikten uzak tavırlarla sonuca gitmek imkansızdır. Bu gerçek açısından birlik ve bütünselliğin altını çizmek istiyorum.
Fikir birliği, Türk Milliyetçiliği hareketinin güncel siyasal ve sosyal görevleri açısından önemlidir. Fiziki bütünsellik de fikir birliği kadar önemlidir. Bu iki hamle yapılmadan etkili olmak çabası beyhude bir gayrettir bana göre.
Son otuz yıldır hep bir yeni başlangıç dönemi yaşıyoruz.
Yeni siyasi partiler kuruluyor, yeni STK lar kuruluyor vs vs.
Ancak başlangıçlar, Türk Milliyetçiliği hareketinin hedeflerinin gerekli kıldığı bir ciddiyeti de yansıtmalıdır. Ciddiyetten uzak dar kapsamlı küçük hamasi oluşumlar bizi nereye götürür?
Hedeflerimiz neydi mesela..?
Hedef netliğinden yoksun ve metot ciddiyetinden uzak oluşumlar çöplüğüne döndü yolumuz.
Sapın samana karıştığı, kimin diğerlerinden neden farklı ve ayrı olduğunun anlaşılamadığı bir karmaşa döneminde boğulmaktayız..
Bu mevcut ortamda, küçük siyasi particikler kurarak siyasal anlamda somut netice alabileceklerini düşünenler ocağımızı yıkan ateşe körükle gidiyorlar.
Çünkü Milliyetçilik iddiasında olanların aynı zamanda bütünsellik kaygısı da taşımaları zorunludur. Herkes bir bölen gibi hareket ediyor.
Yapılması gereken şudur: Türk Milliyetçiliği hareketinin teorisyenleri bir araya gelmelidir.
Çok ciddi çalışmalar yapılarak günümüze uygun teori oluşturulmalıdır. Bunun ardından kısa ve uzun vadeli hedefler belirlenmelidir.
Akabinde küçük partilerle değil birleşerek vücut bulacak büyük gövde harekete geçirilmelidir.
Dönüşümlü başkanlıkla yönetilen ve fakat güçlü bir istişare heyetinin karar verici konumda olduğu hareket kısa sürede gerçek gücünü ortaya kayabilir bence.
