Türkçe Kuran okuyanların yaşadığı hayal kırıklıkları ve iman sarsıntılarını yaşayanların sayısı o kadar çok ki...
İlahiyat profesörü Mehmet Okuyan Türkçe Kuran okumanın kendisine yeteceğini, hadislere ihtiyaç duymadığını savunurken Diyanet de "Mealin Kur'an yerine okunması doğru değildir" diyerek kafa karıştırıyor. İlahiyatçı İhsan Şenocak ise Diyanet'in hık mık edip söyleyemediği şeyi pat diye söylüyor: "Türkçe Kur'an okumayın, imanınız sarsılır". Şenocak'ın yaptığı uyarı mı yoksa Kuran'a yönelik bir eleştiri mi?.. Orası da karışık.
Sizin anlayacağınız herkes kaçak güreşiyor. Sanki kaçak güreşmekte herkesin haklı bir gerekçesi var. İlahiyatçı olmadığım için ben de biraz kaçak güreşeceğim ama yaratacının bana verdiği beyin organını kullanmak da hakkımdır.
Türkçe Kuran'ın imanı sarstığı konusu sadece İhsan Şenocak'ın görüşü değil Osmanlı ve Selçuklu dönemi din adamları da Şenocak gibi düşünmüşler ve Kuran'ı Türkçeye çevirmemişler. Bir iki önemsiz meal varsa da halka ulaştığını pek söyleyemeyiz.
Sosyal medya güvenilir bir laboratuvar ortamı. Türkçe Kuran okuyanların yaşadığı hayal kırıklıkları ve iman sarsıntılarını yaşayanların sayısı o kadar çok ki... Bunlardan sekiz on tanesini buraya aktarsam din tüccarları bana hemen saldırıya geçerler.
Bilgi akışını hızlandırıp ve iman sarsıntılarını görünür hale getiren sanal ortamda soruyorum:
İhsan Şenocak, Diyanet, Osmanlı ve Selçuklu din bilginleri Türkçe Kuran'dan niye bu kadar çekindiler, Türkçe Kuran da korkulacak ne var?..