Sizler gibi ben de ekranlardaki Korona tartışmalarını dinleye dinleye bu konuda doktora yapmış kadar bilgilendim.
Az önce Fatih Altaylı'nın programını da izledim
Bütün tartışmalardan süzdüğüm bir gerçek var: Ekranlardaki tıp profesörleri de gazeteciler, rektörler gibi siyaset yapmaya başladılar; ayıptır ayıp!.. Söz konusu olan insan sağlığı ise siyasetiniz başınızda parçalansın.
Haber Türk'te Prof. Gülgün Arhan diyor ki:
"Şu an zordayız, elimize hangi aşı geçerse kullanmak zorundayız, Çin aşısı önyargılarını atmak zorundayız."
Aciliyetin altını çizmek için güzel sözler bunlar:
Ve devam ediyor:
"Almanya'nın ve Amerika'nın Çin aşısına onay vereceğini sanmıyorum."
Hah, şimdi ağzındaki baklayı çıkardı.
Peki Amerikalı ve Almanın canı can da Türk'ünkü patlıcan mı?.. Bu ne biçim çelişki böyle?..
Tv haber bültenlerinde konuyu çarpıtıp "Sosyal medya Çin aşısına karşı yaygara yapıyor" deniliyor.
Hayır, Çin aşısına karşı olan bilim adamları da var, "3. fazı tamamlanmamış, sonuçları açıklanmamış aşı kullanılamaz" diyorlar.
Gazetecilere yaptığınız gibi tutuklayın onları o zaman, atın kodese....
Prof. Gülgün Arhan bir bilim insanı ciddiyeti ile diyor ki:
"3. fazı tamamlanmayan hiçbir aşıyı savunamam".
Ve çok önemli bir ara bilgi veriyor:
"Uluslar arası platformlarda Türkiye'nin Çin aşısı siparişi 20 Milyon görülüyor, bakanlık ise 50 Milyon sipariş verdik diyor."
Hoppala Koronalı hasta rakamlarının dandik çıkması gibi aşı siparişi rakamları da dandikmiş.
Ben ekranlarda bilim insanı ciddiyetiyle konuşanları dinlemeye devam edeceğim. "Gel, 1. sıraya seni aldık" deseler bile Almanya ve Amerika onay vermeden Çin aşısı düşünmüyorum.