Bugün yirmi üç Nisan neşe dolmuyor insan Atatürk'ün çocuklarımıza armağan ettiği bayramımızı kutluyoruz.
Acaba hangi yüzle gözlerine bakacağız bilmiyorum. Daha yakın zamanlara kadar bayramlar eskisi kadar kutlanmıyordu.
Benim çocukluğumda bayramlar bana heyecan verirdi özenle hazırlanırdık. Şimdiki gibi sosyal medya mesajlarıyla kutlama olmazdı .
Bayramların kutlanması bizim birliğimizi vatana bağlılığımızı perçinlenmesi adına coşkuyla kutlanırdı.Artık bütün örf ve adetlerimiz unutulduğu gibi bayram kutlamasıda unutulmaya yüz tutuyor.Peki kutlasak ta, çocuklarımıza vatanımızı korunaklı olarak sunduk mu?Çocuk istismarına engel olabildik mi? Dünyayı habire kirlettik ahlaki değerlerimizi insani duygularımızı çürüttük .
En çok bizler zarar verdik çocuklarınıza düşünürsek. Ne yapalım düzen böyle kurulmuş bizim neye gücümüz yeter diyenleri duyar gibi oluyorum. Doğru ama en azından çocuklarımızı şiddetten tacizden arınmış bir toplumda büyütebiliriz.Onları daha küçük yaşta boyundan büyük işte çalıştıranlara, dilendirip onların sırtından para kazananlara ne dersiniz?
Daha küçük yaşta aile zoruyla evlendirilen çocuklar hayatı bilmeden büyüyen yavrularımızın eğitim haklarını ellerinden alınması sağlıksız yetişen nesillerin temeli bu değil mi?
Şimdi bayramı bizim bir kere daha düşünmemiz gerekir.
Bizim elimizden ne gelir düşüncesi olmalı bir göl olmak istiyorsan ilk önce su damlası olmak gerek.
Unutmayın gülün güzel kokusu üzerine seherde damlayan çiğ damlasıdır.
Ulusal egemenlik çocuk bayramımızı kutluyor ve gireceğimiz mübarek ramazan ayının bizlere sağlık huzur güzel günler getirmesini diliyorum..Çiğ damlası olabilmek dileğiyle ..Saygılarımla..