İstanbul ‘un Vefa semtini ve semtin isminin Şeyh Ebû’l Vefa Hazretlerinden geldiğini hepimiz biliriz. Tabiî vefa semti denilince kimisinin aklına meşhur Vefa Bozacı gelirken bir çok Adıyaman ve Malatyalının aklına ise tek gözlü odalarda 10-15 kişinin yaşaması gelmektedir.

Malumunuz birde Ahde Vefa vardır, adını sıkça duyduğumuz, kendisini nadiren gördüğümüz, hatta bazı meslek gruplarında ise artık hiç göremediğimiz, tıpkı benim mesleğimde olduğu gibi.

92 li yıllardı ülkemizin özel Radyo ve Televizyonlarla tanışması. Yani sizinle aynı yıllarda tanıştık bu sektörle. Aradaki fark radyo deyimiyle siz dinleyen ben ise dinlenen yada televizyon diliyle siz izleyen ben ise izlenen oldum. Ve o tarihte başlayan meslek yaşantımda hizmet alanım ilk olarak Malatya devam eden yıllarda ise Adıyaman olmuştur. Her ne kadar şuan ikametgâhım şuan İstanbul olsa da hizmet yerim yine de bu iki şehir olmaya devam etmektedir. Benim bu şehirlere kendi meslek grubumdaki hizmetlerimi ve kattığım değerleri iki şehrin halkı çok çok iyi bilmektedir. Yetkililer için aynı şeyi söyleyemem. Söyleyecek olsaydım bu yazı hiç yazılmaz bu başlıkta atılmazdı. Tabi hizmet derken kimsenin aklına belediyenin ve hükümetlerin alanında olan işler gelmesin.

BASIN OLMASA SORUNLARI DUYAN GÖREN OLMAZDI

 Ama şunun da çok iyi bilinmesini de isterim ki, bu şehirlerdeki bir çok eksikte bu sektördeki arkadaşlarımızın haberi ve köşe yazılarından sonra giderilmiştir. Bu kader önemli ve kutsal bir iş yapmakta olduğumuza inanan bir kardeşinizim. Siz söylemeden ben hemen size söyleyeyim bizim sektörümüzde de tabiî ki görevini yanlışa kullanan kişiler vardır. Tıpkı rüşvet yiyen memur, maç satan futbolcu, sağlık için değil para  kazanmak için ameliyat yapan doktor, yanlış ve yanlı karar veren hakem, hakim savcı, müşterisini dolandıran taksiciden tutunda, pul biber diye talaş satan üreticiye, hatta kuzu dana eti diye vatandaşa at ve it eti yadiren kasaplar olduğu gibi, hatta kendisini seçen seçmeni dakikada satıp başka partiye geçen siyasilerde olduğu gibi bizimde sektörümüzde duruşuna tarzına karşı olduğumuz insanlar vardır. Neyse konumuz bu değil ama ben yazımın sonunda aklınızdan geçe bilecek ve kurabileceğiniz birkaç cümle için bunlara örnek amaçlı yazdım sizde hangi meslek gurubunda o sektörü bozan yada yanlış yapmayan insanların olduğu bir meslek grubu var ise acilen yazar paylaşırsanız sevinirim.

ADIYAMANI HER ALANDA EN İYİ ŞEKİLDE TANITTIM

Evet gelelim asıl konumuza amacım ne kimseye vefa semtiyle tarih dersi vermek nede her meslek grubunda yanlış oluyorsa bizde de olsun normaldir mantığı değil tabiî ki. Gel gelelim şu bizim ahde vefa olayına adını sıkça duyduğumuz, kendisini nadiren gördüğümüz, hatta bazı meslek gruplarında ise artık hiç göremediğimiz, tıpkı benim mesleğimde olduğu gibi dediğimiz konuya. İstanbul’daki Adıyamanlılar ve Malatyalılar başta olmak üzere birçok insan kendi ilçesi ve köyü hariç memleketini Yolcu Yollarda programıyla tanımıştır görmüştür. Bazılarının çocuğu ise hiç gitmediği veya gidemediği köyü yine bu programla görmüştür. Yani benim bu şehirlere emeğim burada anlatmaya kalksam bitmez. Peki bunu ben mi yazmalıydım aslında hayatım boyunca böyle bir şey yapmadım taki kılıç kınına sığmayana kadar. Belki diyeceksiniz ki mesleğin işin hatta senin ekmek paran.

ADIYAMAN’A KARŞILIKSIZ ÖNEMLİ HİZMETLER VERDİK

 Bakın değerli dostlar bilenler çok iyi bilir bizim hangi şartlarda radyoculuk gazetecilik ve televizyonculuk yaptığımızı hatta illerin uydu kanalı yokken gittiğim o köy programların yakıtında tutunda bütün giderlerini kamera parasında tutunda kaset parasına kadar cebimden verdiğimi. Ama o yıllarda böyle her ilin uyduda kanalı yoktu sponsorluk yoktu sosyal medya yoktu. Ama şimdilerde bakıyorum da bizim karşılıksız beklentisiz hatta cebimizden harcayarak yürüdüğümüz yollarda şimdiki yolcular rant ve çıkar için yürümekte. Bu sponsorluk olayları çıktığından beri birileri diyor Darende’nin girişine kurban, biri diyor Kâhta’ya hayran, hele kimisi kubbe dağına ölürken kimisi ise Gerger benim öz vatanım diyor. Çok güzel harika peki bu sponsorluklar ve siyaset yokken oralarda ne işimiz var canımızı kurtardık diyenler İstanbul’da sorulunca aslen bizimkiler oralı ben bilmem diyenler şimdi ise sponsorluklardan sonra oralara gitmesem nefes alamıyorum buralarda diyorlar. Neyse hadi sizinkisini de yedik diyelim ama son Malatya ve Adıyaman tanıtım günlerinde olanlar ne yenilir nede yutulur cinstendi. Malatya organize yapıyor Adıyaman’a olana yakınlığım nedeniyle ismimiz olmuyor Adıyaman tanıtım günleri yapıyor Malatyalıyım diye ismim yok. Hatta Malatyalı çıkarırsak tepki oluyor deniliyor. Ama sahnede şehre hiç gitmemiş haritada bile yerini bilmeyen kişiler ve oralı olmayan birçok sanatçılar sahne alıyor. Bu kararı alanlara soruyorum ben küçük yüreğime iki şehri sığdırdım da siz koca alana bir benimi sığdıramadınız. Hatta benim o yüreğimde düne kadar ekibinize bile yer vardı hepiniz yüreği sanırım bir benimki kadar olamadı ki siz onu da yapamadınız.