Anadolu insanın en büyük geçim kaynağı oldu olası hep tarımcılık, hayvancılık ve maalesef gurbetlik olmuştur. Doğduğu yerde doyamayan bölge insanı aş ve iş için gurbeti kendine mesken bilmiştir. İşte bu gurbetçi şehirlerden bir tanesidir Malatya.
Bu şehrin insanı vatanına, bayrağına, devletine ve memleketine sevdalıdır. Hele hemşerisine ve 44 plakasına resmen âşıktır. Gurbette yaşadıkları şehirlerde herkes Malatyalıları hemşeri canlılığıyla bilmektedir. Çünkü hep bir arada durmuşlardır. Bu birlikteliklerde Sivil Toplum Kuruluşlarının ve Derneklerin göz ardı edilemeyecek kadar büyük emeği vardır. Birçok insan buralarda yalnızca hemşerilerini değil aynı zamanda kültürünü de tanımaktadır. Memleket özlemlerini genellikle bu Dernek ve STK ların yapmış oldukları etkinlikler ve buluşmalar üzerinden dindirmektedirler. Yani anlayacağınız hemşeri dernekleri çok önemliydi. Taki takvimler 23 Haziran 2019 İstanbul Büyükşehir seçimlerini gösterene kadar.
Aslında bu tarihlerden önce başlamıştı derneklerde siyasi çatırdamalar. Çünkü dernekler artık tamamen siyasi partiler güdümüne girmeye başlamıştı. Oysaki Derneklerin kuruluş amaçları yalnız ve yalnızca memleket odaklı hareket etmek için değilmiydi.? Ama siyasi beklentileri ve emelleri olan şahıslar kendi çıkarları için dernekleri yerle bir ettiler. Artık derneklerde her renk ve düşünceden olan hemşerileri yerine yalnızca kendisi gibi düşünen ve hareket eden tek tip bireyler görmek istiyorlardı.
Son olarak bunun en acı örneğini geçtiğimiz günlerde İstanbul Yenikapı etkinlik alanında yapılan Malatya günlerinde fazlasıyla gördük. Üstelik yalnız biz değil tüm Türkiye tanık oldu bu yakışık almayan görüntülere. İyi ki önceki yıllardaki gibi Malatya Tanıtım Günleri başlığı adı altında yapılmadı. Çünkü memleketi tamamen yanlış tanıtmış olacaklardı. Hemşeri buluşması derseniz o başlık içeriğiyle zaten örtüşmezdi. Çünkü buluşturan değil ayrıştıran ve ötekileştiren bir gün olmuştu. Federasyonlar arasındaki kısır çekişmeler bireysel ve siyasal hareketler Malatyalıları tamamen bir birinden koparıp çoktan parçalamaya başladı bile.
Bulundukları Dernekleri siyasi parti il ve ilçe teşkilatlarına çeviren başkanlara soruyorum şimdi. Mesela Malatyaspor maçlarında siz hiç A partili taraftar B partili taraftarlar diye tribünün bölündüğünü gördünüz mü.? Yada taraftarlar içerisinde Sünni, Alevi, Kürt ve Türk taraftarların ayrıştırıldığını ve kimliğine göre maça alındığını?
Göremezsiniz çünkü hepsi tek bir amaç için oradalar. Gönül verdikleri memleket takımlarının galip gelmesi. Düşünceleri ve ideolojileri ne olursa olsun aynı galibiyete sevinip aynı mağlubiyete üzülüp kahroluyorlar. Peki sizlerin bulunduğu Sivil Toplum Örgütleri ve Dernekler için aynı şey neden geçerli değildir.? Tabi ki gaye memleketse. Ha değilse de çıkın açık açık söyleyin hemşerilerinize biz A parti Malatyalılar Derneği Yada B parti Malatyalılar derneğiyiz memleket sevdanız bizi bağlamaz bizim gibi düşünüyorsanız buyurun gelin yoksa da…
Bu tür organizasyonlar artık siyasi emellere kurban edilmemeli. Gerçek Malatyalınında buna sabrının kalmadığını o gün herkes gördü. Büyükler boşuna söylememiştir Perşembenin gelişi Çarşamba'dan bellidir diye. O gün Çarşambaydı haberiniz ola.
Ayrıca bu işte orada olup organize edenler kadar orada olmayanlarında şuçu vardı. Tıpkı Pütürge - Doğanyol Eğitim Vakfı Başkanı Sayın Dr. Hasan Hüseyin ŞENER ve yol arkadaşları gibi..
Evet her görüşten insanın yönetime girdiği ama hiçbir şekilde siyasetin giremedi bu Vakıf kendini tamamen bursa ve eğitime adamış durumda anladık anladıkda. Peki, o gün siz neden orada yoktunuz? Bırakın yalnızca orada olmayı bu işlerin başında neden olmuyorsunuz? Sizlerde bu işlere el atsanız geliriyle daha fazla öğrenciye ulaşarak burs verseniz fenamı olur?
DEMEM O Kİ; Malatyalı olmak her hangi bir siyasi partili olmanın çok çok üzerindedir. Memleket sevdasıyla bir araya gelen yada gelmeye çalışan insanları kırmayın küstürmeyin ve ötekileştirerek uzaklaştırmayın. Hiç kimse muhtarlık yâda meclis üyeliği adaylığı için Cumhurbaşkanları başbakanlar yetiştiren bu şehrin birlikteliğini dağıtmasın lütfen. Anlayacağınız
“Gölge Etmeyin Başka İhsan İstemez.”
Saygılarımla...
Yusuf ÖZPOLAT