Hollanda tarihinin gözden geçirilmiş ‘Kanon’u geçen hafta yayınlandı. Başta ana akım medya olmak üzere, sosyal medyada da konuya geniş yer verildi. Günlük gazetelerden NRC Handelsblad, Trouw ve de Volkskrant, Kanon’un yeni baskısı hakkında, ‘zenginleştirilmiş ve denge saǧlanmış Kanon’ yorumunda bulundular. ‘Tarihin aydınlık ve karanlık sayfaları birbirlerini dengeliyor’ ve ‘Kanon, aslında bir tarih yorumunun ta kendisidir’ yorumları da yapıldı.
Kanon’un yayınlanmasından sonra, iki Türk genci, whatsapp üzerinden ‘abi, Türklerin de bir Kanon’u var mı?’ diye sordular. Hemen cevap veremedim. Düşündüm, sordum, soruşturdum. Gençlere cevap bulmaya çalıştım.
Ancak, cevaba geçmeden önce, kısaca Hollanda Kanon’u hakkına şu bilgileri vermek istedim.
Okullarda okutulan tarih derslerinin temelini oluşturan Hollanda Kanon’u, tarihi olaylar başta olmak üzere, tarihe mal olmuş şahsiyetleri anlatıyor. Geçen hafta zenginleştirilmiş ve gözden geçirilmiş haliyle yayınlanan Kanon’da, kadın şahsiyetlere ve siyahların sömürgecilik mücadelesine de yer veriyor. Ayrıca Kanon’u yazan komisyon üyelerinde de deǧişiklikler yapılmış, yeni isimler görevlendirilmiş.
Kanon kavramı aslında, yapısı gereǧi (Yahudi-Hıristiyan) dini/kutsal bir içeriǧe sahip. Ancak, Kanon kavramı günümüzde bir çok alanda kullanılmaktadır. Dolayısiyle, muhtevası da farklı şekilde doldurulmaktadır. Zira farklı alanların kendine özgü ‘Kanonları’ bulunmaktadır. Müzik biliminde özel bir anlam ifade etse de, genel anlamıyla Kanon, ‘bir alanda bilinmesi gereken temel konular’ olarak görülebilir. Örneǧin, edebiyat Kanon’u, edebiyatla ilgili bilinmesi gereken konulardan, okunması gereken literatür listesinden oluşur.
Hollanda Kanonu da, Hollanda kültür ve tarihi açısından bilinmesi gereken 50 farklı başlıktan oluşmakta. Hollanda’yı Hollanda yapanların, tarihi olarak da yorumlanabilecek Hollanda Kanonu, 2006 yılında geliştirildi. Zamanın Eǧitim Bakanı’nın isteǧi üzerine, ‘van Oostrom komisyonu’ tarafından hazırlanan Hollanda Kanon’u, 2019/2020 yıllarında Prof. Dr. James Kennedy başkanlıǧında yeniden gözden geçirilerek zenginleştirildi. Elli başlıktan oluşan yeni Kanon yedi farklı ana bölümü içeriyor.
Yeni yayınlanan Hollanda Kanonu’nu oluşturan elli farklı başlıǧın bazıları şu şekilde:
Hollandaca Dili, Birleşik Yedi Hollanda Cumhuriyeti, Altın Çaǧ’ın Doǧuşu, Anayasal Monarşi, Modern Toplumun Doǧuşu, İki Dünya Savaşı Arasında Hollanda, Refah Devleti-Demokratikleşme ve Sekülerizm, Hollanda’nın Renkleri, Avrupa’da Hollanda.
Yedi farklı ana bölüm ise şunlar: Su ülkesi Hollanda, Hayatın anlamı ve yaşam felsefesi, dil, sanat ve kültür, yenilik, bilgi ve bilim, siyaset ve toplum, sosyal eşitsizlik, siyaset ve yönetim, dünya ekonomisi.
Hollanda Kanonu’nu oluşturan bu konular, ilk okul ve orta dereceli okullardaki çocukların, hatta ortalama Hollandalı’nın bilmesi gereken temel kültür ve tarih bilgileridir. Milli hafıza olarak, izah edilebilecek bu temel bilgiler aynı zamanda bir tarih şuuru eǧitimidir.
Türkler’in de bir Kanonu var mı? sorusunun cevabına geri dönersek.
Doǧrusu, soruyu soran gençlere hemen cevap veremeyince, ben de araştırma ihtiyacı hissettim. Gerek literatüre baktıǧımda, gerek Ankara ve İstanbul’da bazı uzman dostlarla konuştuǧumda, gençlerin sorususa ‘evet var’ cevabı veremedim. Yirmi yıl önce Dünya Türk Gençler Birliǧi’nin ‘Türk ahlak normları’ gibi ortak akıl ürünü deneme ya da ‘Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi Tarihi’ (Osman Turan), ‘Kök Tengri’nin Çocukları’(Ahmet Taşaǧıl), ‘Türk Dünyası Tarihi ve Türk Medeniyeti Üzerine Düşünceler’(Nevzat Kösoǧlu) gibi kişisel çalışmalar olsa da, bir komisyon eşliǧinde tarihte kurulan ilk Asya siyasi teşekkülü Hun devletinden Türkiye Cumhuriyeti’ne, Bilge Kaǧan’dan Mustafa Kemal Atatürk’e uzanan bir ‘Türk Kanonu’ yazıldıǧını söyleyememekteyiz.
Oysa, Göktürk yazıtlarına yansıyan ve tarihin akışı içinde yer yer tezahür eden ‘Türk fütuhat felsefesi’ ve ‘Türk cihan hakimiyeti anlayışı’, yazılacak olan Türk Kanonu’nun ana fikri olmalıdır. Bu Kanon Türkçe konuşulan ülke ve topluluklar için bir rehber teşkil etmelidir. Türk Kanonu, dünyamızın huzurlu, güvenli, yaşanabilir ve rahat hale gelmesi için şattır.
Veyis Güngör
1 Temmuz 2020