Sırf bu yüzden lirik türkülerimi ebruliye boyadım sana ait sisli düşlerimi ateşe verdim sen görmeyesin diye ...
" Seni ne kadar çok sevdiğimi biri seni sevince anlayacaksın". Aşk ve sevginin kavuşamamak olduğunu söyler" Kahraman Tazeoğlu..
Aşka veda, sevgiye selam verirsin gecenin hüzünlü saatleri ,gökyüzünün mor şimşekli yıldızları damlar.. Ağu lezzetleri kalır damağında aşksız saatlerin gün batımıdır, kızıla bürünür hava ağır kurşun gibi, ok gibi fırlar yüreğinin orta yerine danışmadan, mırıldandığın sevdanın çiçekleri solar, hasretin simsiyah gözyaşları damlar gönlünden , gözlerinden bazen vedanın başlangıcı gerekir tarçın bulanmış kapkara umuda meyilli budala zamanların, renklerin karakışıdır artık segâhın sessiz vedası güne başlamıştır bir tutam turkuaz, ayrılığa sone maviye ölüşü başlar sevdanın "yer gök yastadır" orada başlarsın hüzünleri gömmeye ayazın dibe vurduğu saatlerde aşkın vedasıdır ...
Sen ve ben yıldızlar kadar çokken yok oluşuna el sallarız bu aşkın gidişine ayın pusu kurduğu saatlerde bir nefes alırsın soluk soluğa heyecanın sesi kısılmış vedanın hazanı başlamıştır bir demet karanfil kokularında sırf bu yüzden lirik türkülerimi ebruliye boyadım sana ait sisli düşlerimi ateşe verdim sen görmeyesin diye ...
Bahar kokulu aşkım sana şiirlerim yok oldu
Öptüğün saatlerin uryan sözcüklerin infilak etti" gidişinle ağıtsız ölüm zılgıtsız düğün gündüzsüz geceyi karşıladım" dolunayın mabetinde bize vedanın kördüğüm saatlerinde örttüler üstümüzü bir demet siyah matem gülleriyle ...
Hiç bir elveda bu kadar zor ve çabuk olmamıştı kelebekler misali kırlangıçların sancılı göç vakti gibi
hoşça kal mavim hoşça kal gökyüzüm..