(Kadın / Erkek = İnsan)

Mesele, 'insan' olma düzeyindeki daimî artış ve kaliteyi yakalamakta, kaliteyi sürekli muhafaza etmektedir. Bu kaliteye ulaşma, kaliteyi koruma gayreti hem erkeğin hem de kadının sorumluluğudur. Üstelik her kadın ve her erkeğin (bir diğerinden işaret, yol, komut, dayanak, mazeret, emir, taviz, kayırma, imtiyaz vb. beklemeden, bunların arkasına sığınmadan) ilk adımda kendisine, insanlara, insanlığa karşı sorumluluğu vardır; sorumluluk payları da her iki cins için aynı orandadır.

Onurlu bir insan nasıl yaşamak istiyorsa; hem kendi insanlığını daim kılan hem de insanlık onuru adına karşısındaki insanın da eşdeğer onurlu yaşama isteğine saygı duyandır. Ayrıca kadın ve erkek hasım, rakip, muadil değil; 'insalık'ı bir ve beraber omuzlayıp 'hayat tablosu'nu birlikte tamamlayandır.

İnsana, insanın müsebbibi olduğu her meseleye ve hayatın tamamına bu 'insan noktası'ndan bakılır, bakılmalıdır.

Güç, güç şiddeti, güç dengesi mi dediniz? İnsanda güç, onun aklıseliminde aranır. Ancak aklıseliminde fakir olan kaba kuvvete ya da alicengiz oyunlarına başvurur. Güçlü erkek, zayıf erkek; güçlü kadın, zayıf kadın yoktur. Hayatın her kesitinde aklıselimi ile taçlanmış güçlü insan ya da aklıselimden nasipsiz zayıf insan vardır. Aklıselim gücü olanın sükût, denge gibi iki güçlü ve sarsılmaz hazinesi de daima yanındadır. Şiddet, güçsüzün zavallılığını haykırışıdır yalnızca. Hiç fark ettiniz mi? Zalim ve mağdur olmak ya da bu kisvelere bürünmekten beslenmek, ancak zavallılık işaretidir.

Hal böyle olunca 'insan'a, kadın erkek olma kutucuğundan ya da parmaklıklarından evvel 'insan kapısı'ndan bakabilmek gerekir. Hem de 'hayat tablosu'nu sükûnet ve ahenk içinde, yani huzur içinde seyrederek...

Unutmayalım; insan olmanın gereğini yerine getirdiğimizde insan olmaktan huzur duyuyorsak; kadın ya da erkek olmaktan sonsuz huzur duyarız. Öyle bir huzur olur ki bu; ne övünmeye, böbürlenmeye yer kalır, ne ağlanıp şikayet etmeye ve ne de kuru gürültü çıkarmaya…

Gelin hep birlikte, kadın- erkek insanın oluşturduğu ‘hayat tablosu’nu huzurla seyreyleyelim…

Rânâ İSLÂM DEĞİRMENCİ

Eğitimci / Şair-Yazar Ankara