1888’de Erzurum’da doğdu. Balkan Harbi yıllarında asker olan eşiyle Edirne’ye yerleşti. Balkan Savaşı sırasında Edirne’de, Yanık Kışla’da düşmanla çarpıştı.

KARA FATMA’YI 1955’DE BİR TEMMUZ GÜNÜ. KAYBETTİK... RUHUMUZDA YAŞIYOR!

Üstğm. Fatma Seher Erden , ya da namı diğer Kara Fatma. Bu adı ona Atatürk verdi. Çünkü gözü karaydı...

2 Temmuz 1955’de yitirdiğimiz Kurtuluş Savaşı Gazisi Kara Fatma’yı (Üstğm. Fatma Seher Erden) Türk gençliği Türk kadınları iyi tanımalı.

1888’de Erzurum’da dünyaya geldi. Balkan Harbi yıllarında asker olan eşiyle birlikte Edirne’ye yerleşti. Balkan Savaşı sırasında Edirne’de, Yanık Kışla’da düşmanla çarpıştı. Rütbesi çavuştur. Fatma Çavuş olarak anılır. Sonra Sarıkamış’a gönderilen eşiyle birlikte bu defa Doğu Cephesi’nde çeşitli görevler üstlendi.

I. Dünya Savaşında Fatma Çavuş ailesinden kendi gibi yürekli on kadından oluşturduğu müfrezeyle Kafkas Cephesi’ne gitti. O sırada eşi Sarıkamış’ta şehit düştü.

MUSTAFA KEMAL PAŞA’NIN KARŞISINDA

Kara Fatma Kurtuluş Savaşı’nda mücadeleye katılmak için Sivas’a gitti. Mustafa Kemal’in önünü keserek kendisine görev vermesini istedi. Kara Fatma, 1944’de yayınlanan anılarında bu görüşmeyi şöyle anlattı:

"Mustafa Kemal’in huzuruna çıkabilmek için muhtelif kıyafetlere girerek üç günlük bir mücadeleden sonra devamlı bir takibin neticesi olarak, Sivas’ta öğle yemeğine davetli bulunduğu bir yere giderken yolda yakaladım. Üzerimde çarşaf vardı ve yüzüm de peçe ile kapalıydı. Kendisiyle bir mesele hakkında görüşmek istediğimi söyleyince ilk defa sert bir lisan kullanarak ‘ne görüşeceksin’ dedi. Kalbimdeki vatan aşkı, bu sert muameleye üstün geldi. Derhal peçemi kaldırdım ve ‘İstanbul’dan buraya kadar sizinle görüşmek için geldim ve maruzatımı bir dakika için dinlemenizi ısrarla rica ediyorum’ dedim. Sonra, pek yakınımızda bulunan küçük bir lokantaya beni kabul ettiler."

Mustafa Kemal kendisine adını, silah kullanmayı, ata binmeyi bilip bilmediğini sordu.

Aldığı yanıtlardan duyduğu memnuniyeti, "Bütün kadınlar senin gibi olsa idi Kara Fatma" sözleriyle ifade etti. Fatma Seher, işte bu olaydan sonra “Kara Fatma” olarak anılmaya başlandı. Kara Fatma, Mustafa Kemal’den aldığı talimat üzerine İstanbul’a döndü.

Mustafa Kemal’den getirdiği pusulayı göstererek Topkapılı Pire Mehmed ve Laz Tahsin’le birlikte 15 kişilik bir çete kurdu. Kısa sürede bu çetedeki üyelerin sayısını arttırdı ve Üsküdarlı Albay Neşet Bey’in emrinde savaşmaya başladı.

DÜŞMANA ESİR DÜŞTÜ

Kara Fatma asıl başarısını İzmit’in işgali sırasında gösterdi. Yunan işgaline karşı 480 kişilik çetesiyle mücadele verdi. Burada gösterdiği kahramanlıkla adını tarihe yazdırdı. Hisarcık’ta, Kaynarca mıntıkası Kumandanı Naim imzasıyla Süvari Livası'na (tugay) gönderilen yazıda, “Bugünkü harekatta pek çok yararlığı görülmüş olan Fatma Seher Hanım’a teşekkür ederim” deniliyordu.

Kara Fatma, ardından 43 kadın ve 700 erkekten oluşan müfrezesiyle İnönü Savaşlarına katıldı. Bu savaşta müfrezenin pek çok kadın neferi şehit düştü, Kara Fatma ise yaralandı. Kara Fatma, beraberindeki gönüllülerle birlikte İznik’te, Kumlu’da, Alaşehir’de, Sivrihisar’daydı; düşman neredeyse oradaydı.

Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ne katılanlardan biri de oydu. Ama bu çarpışmalar sırasında esir düştü Kara Fatma. Buna rağmen, düşmanın elinden kaçmayı başardı. Hatta bu başarısından ötürü Kara Fatma’ya “üsteğmen” rütbesi verildi.

İSTİKLAL MADALYASI SAHİBİ

Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nden sonra Kara Fatma vakit kaybetmeden Bursa’ya geçti. Şehrin Yunan işgalinden kurtarılması için de müfrezesiyle birlikte çarpıştı. Kara Fatma, o günleri anlatırken son derece mütevazıydı:

"Bursa Cephesi’nde harbe girdim. Bizim vazifemiz kıtanın gerilerine akın etmek ve yollarını kesmekti. Vazifemizde başarılı oluyorduk. Yunanlılar bizim ordunun hücumuna fazla dayanamadı. Bozgun başladı. Birkaç gün içinde Yunan’ı denize döktük. Artık vazifem bitmişti. Yorgun vücudumu dinlendirmek için izin verdiler."

SAVAŞTAN SONRA KARA FATMA’NIN YAŞAMI

Tüm bu mücadelenin sonunda Kurtuluş Savaşı’nın büyük kahramanı Kara Fatma,tüm gaziler gibi İstiklal Madalyası ile ödüllendirildi. Bu madalya, kendisi için yeterliydi. Öyle ki, savaşın ardından kendisine bağlanan üsteğmenlik maaşını kabul etmedi. “Ben para için savaşmadım. Vatanım için savaştım” diyerek maaşını Kızılay’a bağışladı.

Ne yazıkki yaşlılığı çok zor şartlarda geçer.

İstanbul Belediye Başkanı Lütfi Kırdar, Fatma Seher hanıma Kasımpaşa’da bir vakıf evi tahsis etmiştir. Daha sonraki dönemlerde yardımlar durur, evsiz barksız kalır. Düştüğü parasal sıkıntılar nedeniyle Galata’da bir Rus manastırına sığınır. Ancak 1954 yılında bazı milletvekillerinin verdikleri bir önergeyle kendisine 170 liralık aylık tahsis edilmiştir. . Ömrünün son yıllarını İstanbul’da, Darülacezede geçiren Kara Fatma İstanbul Kasımpaşa Kulaksız Mezarlığında yatmaktadır.. RUHU ŞAD OLSUN!