Japonların Hiroşima kurbanlarını anmalarıyla bizim Çanakkale şehitlerini anmamız arasında gece ile gündüz kadar fark var.

Tarihimizi hep yenilmezlik üzerine kurduğumuz içindir ki bugün dahi Çanakkale'de gerçekten neler olup bittiğini tam olarak bilmiyoruz. 

Çanakkale ile ilgili yapılan tüm etkinlikler ya bir şölen, ya bir toplu açılış, ya da turistik seyahat havasında geçiyor.

Çanakkale ile ilgili yapılan etkinlikleri görenler bizi şehitleri anmaya değil de bir konsere ya da futbol maçına toplu halde gittiğimizi düşünebilir.

Çanakkale şehitlerinden bile ibret almayan bir toplum, şehitler üzerinden ancak birbirini ötekileştirebilir. 

Bu toplumun 100 yıl önce gösterdiği feraset, birlik ve beraberlik ruhu bugün bir ayrışma gerekçesi olarak kullanılıyorsa, bir 100 yıl daha barış, kardeşlik, hep birlikte, el ele yaşama teraneleri üzerine atılmış nutukları, yazılmış şarkıları dinlemeye devam edeceğiz demektir.

Her şey siyasete angaje edildiği içindir ki söylenen her şey sabun köpüğü gibi uçup gidiyor. 

100 Yıl öncesinin kahramanlıklarıyla bugünü kurtaracağımızı düşünüyorsak, yapacak işimiz kalmamış demektir.

Bize düşen şehitlerimizi hayırla yâd edip, bugün alıp verdiğimiz nefesin onların yüzü suyu hürmetine olduğunu bilmemizdir.

Çanakkale şehitlerinden alınacak bir ders varsa o da toplumun bugün neden Çanakkale ruhuyla hareket etmediği üzerinde düşünmek olacaktır…

Oysa düşünmek hiç de iyi düşünce değildir…


18 MART 2018