Türkler Araplaşma ile İslamlaşmanın sınırını birbirine karıştırdılar. Dilde, törede, kültürde ne kadar Araplaşırsak o kadar iyi Müslüman olunacağı sanıldı
Kültür emperyalizmi konusunda Ülkücü Harekette onbinlerce seminer verilmiştir. Bu seminerleri verenler ve dinleyenler şimdi bu yazdıklarımı okuyorlar. O seminerlerin hepsinde kültür emperyalizmi konusu kendimizden örnekleme yapılmadan anlatılmıştır. Bizim kuşak kendisine fikir önderi aldığı isimlerden şunları duyamamış ya da yazılarından okuyamamıştır.
1. Milliyet duygusu DİN değil DİL temeline dayanır. Türkçemiz 1000 yıldır Arap ve Fars kültür emperyalizminin işgali altındadır. Bu işgali kırmak için Türkçe karşılığı varsa Arapça ve Farsçayı atın çöpe gitsin.
2. Arap ve Fars kültür emperyalizminin en belirgin görüldüğü yer çocuklarımıza verdiğimiz adlardır. Türkler Müslüman olduktan sonra Araplaşma ile İslamlaşma arasındaki sınırı hep birbirine karıştırdılar. Dilde, törede, kültürde ne kadar Araplaşırsak o kadar iyi Müslüman olunacağını sandık. Milliyetçi aydınlar da "Aman yanlış anlaşılırız" korkusu ile bu bölgeyi mayın tarlası olarak gördüler.
3. Ülkücüler ne yazık ki Atatürk ve Cumhuriyet karşıtı isimler tarfından beslenmiş bu yüzden onların savrulmadığı tarikat kalmamıştır. Bedeni bir veya birkaç siyasi partide olsa bile beyinleri şeyhler, gavslar, hilafet çığırttkanları tarafından ele geçirilmiştir.
Siyasetçilerin, tarikatların beynimize giydirdiği deli gömleklerini çıkartıp yeniden Türkleşmeliyiz.