Rasmus Paludan’ın 21 Ocak’ta Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur’an yakarak gerçekleştirdiği eylem Türkiye ve İsveç arasında gerilime neden olmuştu
İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği başvurusu karşısında Türkiye’nin kendi iç ve dış güvenliği içeriğinde ortaya koyduğu talepler sonrasında aşırı sağcı Stram Kurs partisi lideri Rasmus Paludan’ın 21 Ocak’ta Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur’an yakarak gerçekleştirdiği eylem Türkiye ve İsveç arasında gerilime neden olmuştu.
İsveç polisi bu olaydan önce iki kez güvenlik gerekçesiyle aşırı sağcı grupların bu eylemlerini engellese de Rasmus Paludan Kuran-ı Kerim yaktı.
Paludan’ın provakatif eylemi sonrası İsveç polisi bu tür eylemleri yasaklama kararı aldı. Aklında başka bir plan olan ve bu yasaklamadan hoşlanmayan “Üst Akıl”ın girişimleri ile tarafsız olduğunu iddia eden İsveç Temyiz Mahkemesi, Haziran ortasında, İsveç Polisinin öne sürdüğü güvenlik gerekçelerinin planlanan eylemlerle belirgin bir bağlantısı olmadığı yönünde karar vererek yasağı iptal etti ve kaldırdı. İptal kararından sonra ‘Kur’an-ı Kerim yakma’ eylemi ile benzeri İslam karşıtı eylemlerin yapılmasının önü açıldı.
NATO üyeliği için Türkiye'nin vetosuna takılan İsveç'te, İsveç polisi, bu iptal kararından sonra başkent Stockholm'ün merkezindeki bir caminin önünde Kuran yakmayı planlayan bir kişiye izin vermek zorunda kaldı. Bu izni alan, aslen Iraklı İsveç vatandaşı 37 yaşındaki Selwan Momika, daha önce Irak'ın Stockholm Büyükelçiliği önünde Kuran yakmak için yaptığı izin başvuruları polis tarafından reddedilen ancak polisin yasaklama kararını İsveç Temyiz Mahkemesine taşıyarak yasaklamayı kaldırtan ve geçmişte bir çok terör eylemini organize etmiş, bazılarına da fiilen katılmış olan bir terör eylemcisi.
Alınan iznin ardından söz konusu eylemci, Stockholm'ün merkezindeki caminin önünde yaklaşık 200 kişinin önünde Kuran'ı Kerim'i yaktı. Kuran sayfalarını yırtıktan sonra ayakkabılarını silen eylemci, daha sonra kutsal kitabın arasına domuz pastırması koyarak ateşe verdi.
Eylemin Kurban bayramına denk gelen zamanlaması çok ilgi çekici.
Türkiye’nin F-35 programından çıkarılması, Türkiye’nin F-35 savaş uçaklarını almak için yatırdığı Milyarlarca doların ödenmemesi, elindeki F-16 Savaş uçaklarının modernizasyonu için gerekli kitlerin satışının durdurulması, Türk Lirası ve Türkiye ekonomisi üzerinde oynanmaya çalışılan oyunlar, İsveç’te Ocak ve Haziran aylarında 5 ay arayla 2 kez Kuran-ı Kerim yakma eyleminin yaşanması pekte tesadüf değil.
Özellikle İsveç’te yaşananların perde arkasında tamamen Türkiye’nin NATO üyeliğinin olduğu ve İsveç’in NATO üyelik sürecinin ele alınacağı toplantıya damgasını vuracağı kesin.
Bana göre bu eylemin aslen Iraklı Selwan Momika tarafından düşünüldüğü, tasarlandığı, planlandığı ve eyleme dönüştürüldüğü iddiası çok acemi bir prodüksiyon.
Bundan öteye Üst Akıl’ın Türkiye’nin Batı dünyası ile olan bağlarını ve NATO üyeliğini sorgulamaya başladığı, Türkiye’ye yaptırımlar uygulamak istediği ve ileride Türkiye’yi daha da sıkıntıya sokacak bir takım eylemleri tezgahlayacağı da yavaş yavaş belirginleşmeye başladı. Ne var ki acemi de olsa, profesyonelce de olsa ne yaparlarsa yapsınlar, batı güç kaybederken, Türkiye’nin güç kazanmaya başlaması bu eylemlerin pek de etkili olmadığını/olmayacağını ayan beyan ortaya koyuyor.
Prof. Dr. (İnş. Müh.), Doç. Dr. (UA. İliş.) Ata ATUN
Dekan, Kıbrıs İlim Üniversitesi
KKTC Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı