Yağmur Tunalı "İki Gözüm Türkçe" kitabında baştan sona sağ gösterip sol vuruyor. İki gözümüze de Farsça ve Arapçayı öyle sokuyor ki "şaşan galın" deyimini hatırlatıyor bize.
Yağmur Tunalı "İki Gözüm Türkçe" kitabında baştan sona sağ gösterip sol vuruyor. İki gözümüze de Farsça ve Arapçayı öyle sokuyor ki "şaşan galın" deyimini hatırlatıyor bize. Tunalı kitabında kendisi bir görüş ortaya koymuyor. Kitap Türk sağının Türkçe konusundaki yanlışlar antalojisi içeriğinde.
İşte size yüzlercesinden bir örnek:
"Fuat Köprülü demiş ki 'Bu bin yıllık alışverişten galib çıkan Türkçedir' deme zevkini tatmak için Arapça ve Farsça’yı zikrediyor."
Bre ne galip çıkması?.. Sakarya Savaşı kaybedilseydi Anadolu'da TÜrklük de bitecekti, Türkçe de...
Arapça ve Farsça'nın Türkçeyi İstanbul'dan kovup Toroslara, dağlara sürdüğünü, dağlarda Karacaoğlan, Dadaloğlu, Yunus Emre tarafından yaşatıldığını bilmesek Tunalı, Köprülü'nün ardına sığınıp bizi kekliyecek.
Şimdi Atatürk'e bakalım bir de:
"Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk ulusu, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır"
Köprülü'nün "Bin yıllık alışverişten galib çıkan Türkçedir", boyunduruk moyunduruk yok, dilimize giren Arapça ve Farsçalara değmeyin!.." kandırmacası Atatürk'ün"yabancı diller boyunduruğu" önünde diz çökmelidir.
Ve Atatürk'ün beslendiği kaynak Ziya Gökalp ne diyor:
"Arapça ve Farscadan Türkçeye geçen sözcüklerin çoğunluğu Türkçe karşılığı olmadığından değil ediplerin ve bilim insanlarının Arapça ve Farsçanın Türkçeden daha güzel olduğuna inandıkları için almışlardır."
Atatürk'ün Dil Devrimi ve Türk solu olmasaydı Türk sağı bize üçgene müselles, dik açıya zaviye-i kaime, akaryakıt'a mahrukat-ı maiya demeye devam edecektik.
Köprülü, Timurtaş, Banarlı geçin hepsini bir kalem Ziya Gökalp'e kulak kesilin:
"Turan'ın bir ili var
Ve yalnız bir dili var
Başka dil var diyenin
Başka bir emeli var”