MHP 50 yıllık mazisine rağmen ortak heyecan ve ümid olarak ortalaması en düşük kongresinin arefesinde.
Sanki üç yıl önce kurulup iktidara eklemlenme sayesinde varlığını koruyan bir siyasi parti görünümünde.68-78 kuşağından ve Bahçeli’nin MHP Genel Başkanı olmasını candan isteyen ve bu amaçla çalışan kadrolarından yanında parmakla sayılacak kaç kişi var?
Sn. Bahçeli MHP Genel Başkanlığına 24 Kasım 1997 yılında ki 5. MHP olağan kongresinde seçildi. Olaylı Mayıs kongresi sonrası aynı yıl Temmuz ayında yapılan kongrede Ramiz Ongun, Muharrem Şemsek,Enis Öksüz ve İbrahim Çiftçinin Sn. Bahçeli lehine adaylıktan çekilmeleri sayesinde Tuğrul Türkeş’in 475, kendisinin ilk turda 351 oyuna karşılık diğer adayların ittifakı ile 675 oyla genel Başkan seçildi. Bu güne kadar toplam 23 yılda 7 kongre yapıldı.
Hepsinde yeniden Genel Başkan seçildi. Geçen 7 kongrede de günler öncesinden başlayan heyecan, tartışma ve parti içi muhalefetin varlığı sebebi ile MHP kongreleri hem Türkiye’de hem de MHP teşkilatlarında canlı geçiyor ve gündem oluyordu.
Kongreye bir hafta kaldı ne Türkiye’nin gündeminde ne de Türk Milliyetçilerinin ve ülkücülerin gündeminde 13. Kongrenin esintisi bile yok.
Özetle sessizlik hakim ve “tıs” yok.
1997 kongresinden 2018 kongresine kadar geçen 7 kongrede seçilen İlçe, il, genel merkez delegeleri ile, MYK, Divan ve Millet vekillerinden, kaç tanesi 18 Mart’ta 13. MHP Kongresinin salonunda olacak ya da göreve yeniden seçilebilecek ?
Bu sorunun cevabını arşivlerden bulmak çok zor. Gazete arşivlerinde uzun süre emek vererek araştırma yapmanız lazım.Çünkü MHP’nin kurumsal sitesinde olması gereken bu bilgilere ulaşılabilmek için bir arşivi yok. Arşivi bırakın tek bir kayıt yok.
Sadece 2018 kongre sonuç ve seçilmiş bilgileri var.
Öncesi yok.
Onun için 3 yıllık parti görüntüsünde diyorum.
Maziyi silmiş.
Niçin ?
Türkeş’in emaneti kadroları bırakın, kendisini Genel Başkan yapan 1997 kongresi dahil bu güne kadar birlikte olduğu kaç kişi bugün yanında ve yönetimde?
Hiç uğraşmayın ben söyleyeyim.1997 den beri bir kendisi birde İsmet Büyükataman !..
Başka tek bir Divan, MYK ve Milletvekili yok yanında yöresinde.
Bakalım 13. Kongrede 12. Kongreden kaç kişi kalacak? Bu tablo Sn.BAHÇELİ’nin MHP’yi yenileyerek büyütmesinin başarısı mı,yoksa siyasi partiler kanununun sağladığı güç ile MHP kadrolarını dağıtarak, alan daraltarak yönetimde kalma başarısı mı?
Cevabı herkes biliyor.
Bu gün yaşadığımız resmin benzerini 1980’de yaşamıştık.
MHP İhtilalciler tarafından kapatılmış, yöneticileri ile birlikte 18 bin Türk Milliyetçisi hapse atılmış; fakat fikirleri ve siyasi iddaları İhtilal Konseyinin ağzında meydan meydan anlatılıyor. Türk Devletinin ve Milletinin düşmanları, vatanseverlik, millilik ve diğer görüşleri...
Şimdi ki gibi.
Ülkücüler ve Türk Milliyetçilerinin 50 yıllık MHP’de ki birikimi dağıtılmış, parçalanmış fakat fikirleri, kadroları ve Milliyetçilik Türk Siyasetinin ana söylem damarı olmuş. Her parti kendi içindeki milliyetçileri göstererek ne kadar milliyetçi olduğunu halka anlatmak önceliğinde.
Sosyalist, Liberal, Siyasi islamcı söylemleri öncelikle gündeme övünerek getiren bir siyasi yapı yok.
MHP’de parti doğurarak bölünmeğe devam ediyor.
Sn. Bahçeli döneminde MHP ile tanışan, ülkücü harekete mensup olan gençler, MHP’nin elli yıllık siyasi mazisinin imge, fikir ve milliyetçiliğin çekim alanının tabi bir sonucu olarak bir araya geliyorlar fakat 3-5 yıl içinde milliyetçi ve ülkücü kalmak üzere teşkilatlardan uzaklaşıyorlar.
Çünkü heyecan ve fikir olarak mensubiyet duydukları siyasi alanın kısır ve dar kadrocu oligarşik yapısından rahatsız oluyorlar.
Bölünmenin ve yeni “milliyetçi partilerin” kurulmasının temel sebebi de bu.
Sn Bahçeli geçen salı günü grub toplantısında gençlik üzerine uzun ve güzel bir konuşma yaptı.
Fakat ne yazık ki gençlere milliyetçi olmanın işaret ve gereklerini anlatırken Cumhuriyet tarihinin ilk, tek ve en büyük milliyetçi gençlik teşkilatını kuran ve siyasi mirası üzerinde 23 yıl oturduğu Başbuğ Alparslan TÜRKEŞ’ten bırakın tek kelime etmeyi referans bile verip hatırasına değer vermedi, saygı göstermedi.
MHP’nin birliği ile güçlenmesinden rahatsız olan oyun kurucular bu durumdan fırsat bularak, yeni tuzakları kurup güya ülkücülerin temsil edileceği iddası ile yeni yeni partiler kurduruyorlar.
Sn. Bahçeli’nin dağıttığı ülkücülerin ve Türk milliyetçilerinin arasına “particilik” mensubiyeti ile, -biz haklıyız siz haksızsınız; hainsiniz, satılmışsınız- gibi ağır ve bir daha da bir araya gelmenin mümkün olmadığı kin ve nefret duvarlarını aralarına örüyorlar.
Meral Hanımın peşine takılıp parti kuran ülkücü kadroların çoğu dışlanmış kalanlarda -FTÖ’cü parti değiliz, HDP ile bizi bir safa koyamazsınız- kavgasını vermekle meşkul. Öyle görünüyor ki seçime kadar bu suçlamaların hedefi ve savunması içinde olacaklar.
İYİ Partinin dört kurucusundan biri olan Ümit bey limandan demir aldı ve yeni parti için dümen kırdı bile.
Bir yanlış başka yanlış ile düzeltilemez.
Bugün Türk Milliyetçisi olarak, ülkücü olarak siyaset yapan herkes şunu unutmamalı. Sahip oldukları ve savundukları fikir, inanç ve siyasi çizgi kendi eserleri olmayıp kendileri ile kaim değildir.
Erdoğan olmadan AKP olmaz, fakat BAHÇELİ olmadan MHP olur.
Sn. Bahçeli ayrılıp başka parti kursa kaç oy alır? Kaldı ki ihtimaldir il ilçe teşkilatı kuracak sayıya bile ulaşamaz, seçime girme şansı bile olmaz belki.
Bu gerçeği Sn Bahçeli’yi yermek için değil bir gerçeği ifade etmek için yazıyorum.
MHP çatısından ayrılarak kurulacak ve “milliyetçi” parselde olduğunu söyleyecek her partinin sonu hüsranla bitiş olacaktır.
Türk Siyasi hayatında ki siyasi parseller bellidir ve kuruluş kadroları ve seçmen varlığı olarak sahiplidir, tapuludur. En son tapular 1969 dağıtılmış ve iktidar ve muhalefetler bu parsellerden çıkmıştır.
Alparslan Türkeş Milliyetçilik parselini MHP üzerine tapulamıştır. Bu gerçek değişmeyecektir.
"MHP yi bitirdik, gömüyoruz" umudunda olanlar çok yanılıyorlar. Bitti sanılan varsayılan MHP milliyetçi biziz markasıyla siyaset pazarına sürülen ve sürülecek daha bir çok partiyi gömer. Hiç şüpheniz olmasın.
Bazı isimler ile bazı eski parsel sahibi partilerin yeniden kurulmaları sizi yanıltmasın. Fikri partiler ile konjonktürel kitle partileri farklıdır.
Ümit bey daha ilk açıklamada “Atatürk’ün Türk Milliyetçiliği” çizgisinde parti kuracağım derken “çatal” siyasi ifade kullanmıştır. Siyaset toprağına girmez ve kök atmaz. Resmî, sivil yüzü olmayan, “devletin bir bildiği vardır, benimle paylaşırlar söz ve imaları zaten “sivil demokrasinin” bir parçası olanaktan uzak ancak bir görevin ifası imajını taşır.
Neticeten ifade etmek isterim ki MHP kesinlikle Sn. Bahçeli ve her kongrede değişen yol arkadaşı kadrolarından ibaret değildir. MHP 52 yıllık tarihi ile her ülkücünün ve Türk Milliyetçisinin alın teri, göz yaşı, fedakarlıklarının, şehit ve gazi kanlarının emaneti bir partimizdir.Mevcut durumu geçici olup Sn. Bahçeli ile sınırlıdır.
MHP’nin 13. 18 Mart Kongresinin dağılmışlığımızın, parçalanmışlığımızın sahne aldığı son kongre olası dilek ve duası ile birlikte hayırlara vesile olur inşallah.
Dağılmayıp bir yere girmeyen, salon ve teşkilatlara alınmasalar, kayıtları silinip üye bile yapılmasalar dahi gözü ve gönlü, “güçlü, birleşmiş ve 1980 öncesi ruh gençliği” ile MHP’de olan herkese selam olsun.