(Bizzat Ferasetsiz GAFİL Yöneticileri tarafından SAÇI/BAŞI yolunan garip Beldem)
MEMLEKET TÜRKÜSÜ…
“Memleketimin ümrana müptela-Muasır Medeniyetler Hedefi,
1071’de yazıldı-Güçbela;On Asra kazıldı-Bitmedi hala..”
…!
BULUTLAR raks eder-UMMANLAR Hayret;
BORANI BİR BAŞKA-Memleketimin!
“Topraklar YOL Verir-ORMANLAR Gayret”;
HARMANI BİR BAŞKA-Memleketimin!
ZAHMETİ Yerdedir-RAHMETİ Gök’te,
Çalışır-her ferdi Kırsalda-Köşkte,
“BİR ELİ İŞ’TEDİR-BİR ELİ MEŞK’TE”;
İNSANI BİR BAŞKA-Memleketimin!
VİCDANI kamildir-KENDİ halinde,
“KUR’AN rehberidir İLMİHALİNDE,”
“ERDEMLİK BOY VERİR GÖNÜL TELİNDE”,
İMANI BİR BAŞKA-Memleketimin!
Vuslata amade-HAKK’A-sevdalı;
Hasreti insandır-hicranı dallı,
“TARİHE KÖK SALMIŞ ÇINAR!“ misal’li;
İZ’ANI BİR BAŞKA-Memleketimin..
Bilime edadır-ilme amade;
“Cahile fedadır-Cehle irade”,
“ARİFİN DİLİNDE ACI BİR BADE”;
İRFANI BİR BAŞKA-Memleketimin..
Kederde-kıvançta berk bilek olur;
Direnir zalime mendirek olur,
“BULUŞUR BİR CANDA TEK YÜREK OLUR”;
Mİ’ZANI BİR BAŞKA-Memleketimin!
İçinde dört mevsim “İNSANLIK” yaşar,
Boy verir/çoğalır-Çağları aşar,
“DOSTU GIPTA EDER-DÜŞMANI ŞAŞAR”;
İMKANI BİR BAŞKA-Memleketimin!
Bahar’da çiçektir-Hazan’da kucak,
Yaz’da kor/böcektir-Ayaz’da ocak,
“KUŞATIR DÜNYAYI HEP SICAK-SICAK”,
İHSANI BİR BAŞKA-Memleketimin!
“Tek Allah-Hak Kitap-Resul’ü Ve Din;
Tek Millet-Tek Bayrak-Tek Vatan” zemin,
VURULUR “BAŞ EĞMEZ” O BAŞ’I-LAKİN;
LİSANI BİR BAŞKA-Memleketimin!
Taa “Bin Yetmiş Bir’de-YOL’A” müptela;
Alnına yazıldı bu “kal-u bela”,
“ON ASRA KAZILDI! BİTMEDİ HALA”;
FERMANI BİR BAŞKA-Memleketimin!
ALPARSLAN yazmıştı KUTLU FERMANI;
Ki “ANADOLU’DAN” sardı CİHANI,
“ŞAD ETTİ BEDENDE CAN-U CANANI”;
DERMANI BİR BAŞKA-Memleketimin!
Evet!
“Biz Adıyamanlılar,Kabilesinden koparılıp atılarak ötelenmiş-Tek atımlık bir kükremeye sahip yaşlı Aslanlara benzeriz,ki Aslanlar gibi;Bizim de KENTİMİZ Ve KENDİMİZLE yani İnsanımızla ilgili-insan ve ihsan eksenli bütün fikirlerimiz, arz ve taleplerimiz,çabalarımız-imani ve insani duruş ve eylemlerimiz “KENT Ve ÜLKE” yöneticileri tarafından sürekli görmezden gelinerek,kulak ardı edilip ötelenerek ve adeta hiç yoklarmış gibi berhava edilir..
Ancak!
Biz Adıyamanlılar, tıpkı Eşinden/Yurdundan-Ocağından Ve de hayatından koparılıp ötelenmiş ve artık hiçbir işe yaramaz yaşlı ASLANLAR gibi-Tek atımlık bir“HAVAİ FİŞEK’E” sahibiz,ki henüz ne olduğunu anlamasak bile; Çevremizde olan/biten her şeye karşı hemen-büyük bir kükremeyle tepkimizi koyarak-Silahımızı KARADAĞ’A doğru çevirip hemen fitilini de ateşleyerek “YERİ/GÖĞÜ” inletir,sonra da sanki hiç bir şey olmamış gibi bunu da kötü KADERİMİZİN kadim ve kavi bir “KISIR DÖNGÜSÜ” sayarak-sessizce kendi namütenahi kör kütük MED/CEZİR mefluç ve metruk köşemize çekilerek-kendi hazin sessizliğimize gömülür öylece kalırız..
İşte!
Galiba “IRGAT KENTİM ADIYAMANIN KISIR GÖNGÜSÜ” tam da buradan;Bu her zaman başkaları tarafından-Elimizde ve gönlümüzde atıl ve akim bırakılan eylemsizlik ruhundan ve o ruha bindirilen bu kısır olguyu “KADER” diye kabul edip-içimize gömdüğümüzden sonra başlayarak sürekli devinip durur ve devinip durdukça da “BİZİ” taa can evimizden vurmaya devam eder..Ve de edecek!
Bundandır ki!
Adıyaman’da yapılacak her iş ve işleve-büyük bir memleket severlik edasıyla hemen balıklama dalar,tüm gücümüz ve avazımızla Ona/Buna laf yetiştirmeye çalışır-Lakin;Atıl ve akim kaldıktan sonra da-Sanki Hiçbir şey olmamış gibi sessizce kendi köşemize çekilir ve “O” iş ve işlevi hem kendi kaderine terk eder-Hem de onu büyük bir gaflet,lakayt ve bigane reflekslerle bulunduğu pinhan kulvarında Unutmaya bırakırız..
Mesela!
-Yeni bir Hastane yapacaksanız,Onu seçtiğiniz yere değil-gidin KARADAĞIN tepesindeki geniş hazine arazisine yapın,orayı da imar ve ihya ederek-Ona/Buna peşkeş çekmekten kurtarın,eski Hastanelere de ilişmeyin dedik;Eski Hastaneleri de bozarak,Yeni Hastaneyi gidip-O YERE yaptılar(Biz İtiraz ettik de)ancak-Adıyamanlılar olarak Gıkımız çıkmadı..
-Mademki Yeni Hastaneyi KARADAĞDAKİ geniş HAZİNE ARAZİSİNE yapmadınız-hiç olmazsa Adıyaman’ın olmazsa/olmazı olan Üniversite’nin Sağlık Ünitesini(TIP-DİŞÇİLİK-ECZACILIK) Fakültelerini gidin KARADAĞ’A yerleştirin O geniş Araziyi de ADYÜ’YE kazandırarak imar ve ihya etmiş olusunuz dedik;Gidip-Atatürk Bulvarında inşa edilen natamam-elde kalmış yolun iki tarafına karşılıklı konumlanmış iki tane kelepir (güya)ÖZEL HASTANE binasını satın alarak “SAĞLIK KOMPLEKSİNİ” yerleştirdiler(Biz çırpındık da)ama-Hiç Kimse “Dediğimizin” farkına bile varmadı..
-Aman ha olmaz,OTOGAR için uygun değil yapmayan,etmeyin-Yeni OTOGAR’I O arsaya yapmayın dedik(İki Sayın Valiye de peş-peşe izah ettik,sağ olsunlar anladılar ertelediler de) ancak-Bir iki yıl gecikmeyle;Gidip OTOGAR’I O (Her şeyden sapa)araziye yaptılar,asla Hiç Kimsenin sesi çıkmadı..
-Kütüphane,Öğrenciye Eğitime/Öğretime destek veren çok “ÖZEL” bir mekandır-sessizlik ve sükuneti sever-yapmayın etmeyin-Eski yerine yapmayın dedik/diyoruz-Sayın İlgililere de ilettik meramımızı,Lakin;Yine de ısrarla Ana caddedeki eski “DAR AYAKALTINDAKİ” yerine yapacaklar-Yine baktık ki hiç kimseden asla bir ses seda yok-Ölü toprağı serpilmiş gibi..Efendim-Ne yapalım!
“Bizim sahibimiz yok!Adıyaman sahipsiz ve bikes;Hadi oradan-hadi oradan-Bi’idrak..”
IRGAT/KENT
“Üstümüzde “KUL OLMANIN” bedeli,
Boynumuzda “IRGAT KENT’İN” vebali..”
-KADER mi bu?
-MUAMMA!
Ve AMMA…!!
Vicdan-Merhamet Ve Hasret;Hepsi, tekmil-BİZDE..
EZ-EZEBİLİRSEN!
Yoksunluk-Yoksulluk Ve Zillet;Hepsi, tekmil-BİZDE;
BOZ-BOZABİLİRSEN!
Tevekkül,Tevazu Ve Haslet;Hepsi-tekmil-BİZDE,
ÇÖZ-ÇÖZEBİLİRSEN!
…!?
OY BABO-OYY!!
Neylersin ki!
“KADERİN BİR CİLVESİ BU-ALNIMIZA YAZILMIŞ;
IRGAT KENT’İN CEFASI BU-BOYNUMUZA ASILMIŞ”
Silkinip- Direnmek gerek; Dirensek mi??
Bir ”YARATILIŞ HİKMETİ” bu!!
İBRETİNİ BİLMEK GEREK;Almak gerek.!
YOLA DÜŞÜP-Bulmak gerek-SARMAK GEREK;
“Kimine/Davul-dümbelek,
Kimine/Zehirli kelek..”.
..!?
VİCDAN!
Zulme boyun eğmek değil-Tırsmak değil-Susmak değil,
Zalime KUL OLMAK değil;“ADAM olmak-Kendi NEFSİNİ bilmektir!!”
Vicdan varsa!
ZULME KARŞI;
DURMAK yok-ÜRKMEK Yok-TIRSMAK yok-KORKMAK Yok,
SUSMAK yok-PUSMAK yok-MEYDANI BIRAKMAK yok..!
ZALİME;
EĞİLMEK-BÜKÜLMEK yok-BİAT Ve İTAAT yok-KAÇMAK Ve KAÇINMAK yok!!
…!?
TEVEKKÜL!
DURMAK değil-BAKMAK değil-BIKMAK değil-YATMAK değil,
Gerçeğe göz yummak yok-Usanmak yok-Korkmak-Kaçmak yok;
Elbet “İŞİN TEDBİRİNİ ALMAK, TAKDİRİ/HAKK”A VERMEKTİR!”
Tevekkül’de!
“SIZMAK yok,-ÜZMEK yok-BÜZMEK yok-TOZMAK yok;
ADALETİ BOZMAK yok-KISMAK yok-YOZMAK yok!!”
..!?
TEVAZU!
HAKSIZA Hız-HIRSIZA Saz- ARSIZA Gaz vermek değil;
“Zalime HİLM ile ‘KARŞI’ Durmak
Ve Direnip ‘ZULMÜ’ Kırmaktır..!”
Tevazu’da!
“HAKSIZLIK Yok-GÖZ YUMMAK Yok-UYUMAK Yok-BANA NE? Yok;
AHLAKSIZA geçit yok! HAYAT yok! HUZUR yok! RAHAT yok..!”
..!?
YOKSUNLUK!!
MALDAN değil-MÜLKTEN değil, PARA/PULDAN kopmak değil;
“DÜŞENİ KALDIRMAMAKTIR.!!”
Yoksunlukta!
“HARAM yok-HARAÇ yok-HURUÇ yok;
Eğilmeye ‘FIRSAT’ yok-İFSAT yok-RUHSAT yok!!”
..!?
SON/SÖZ;
Sahipsizlik diye hiçbir şey yoktur,kişinin sahibi bizzat kendisidir;AKLINA sahiplik etmeyen,
ne KENDİNE,Ne KENTİNE Ve Ne de VATAN Ve MİLLETİNE sahiplik eder.. Hepsi bu..
Sevgilerimle..