Kur’an-ı Kerim-de anlatılan hiçbir mesele yoktur ki; gerek zahiri, gerek işari ve imaen de olsa, gelecek asırlara ışık tutan, benzerinin yaşanacağı bir dönem ve olay vuku bulacaktır.
Bunlar bilimsel meseleler yani peygamber mucizelerinin ilmen tezahüründen tutun da, geçmiş kavimlerin başlarına gelen olayların benzerleri olan sosyal hadiseler vuku bulacaktır.
Fil olayının benzerinin yaşanmasından, bir ifk yani iftira olayından, münafıkların yaptıkları mescidin ayetin emriyle Mescid-i Dırar kabul edilip yıkılması ve yakılması hadisesi.
Geçmişteki olayların benzerleri yaşanmadan ve de onlardan ders alacak bir yaşantı içerisine girmeden hayat son bulmayacaktır.
-Hz. Yusuf Peygamberin rüyası gibi rüya hakikati hayatta önemli bir yer tutar ve rüyalar geleceğe ışık tutan hakikatlerdir.
Firavunun rüyasından, Hz. İbrahim ve vahiylerin gelmesine kadar.
-“Andolsun onların (geçmiş peygamberler ve ümmetlerinin) kıssalarında akıl sahipleri için pek çok ibretler vardır. (Bu Kur'an) uydurulabilecek bir söz değildir. Fakat o, kendinden öncekileri tasdik eden, her şeyi açıklayan (bir kitaptır); iman eden toplum için bir rahmet ve bir hidayettir.”[1]
-“Andolsun ki Yûsuf ve kardeşlerinde, almak isteyenler için ibretler vardır”[2]
-Bunlardan birisi de; Hz. Yusuf bolluğu ve kıtlığı dönemleri.
-“ Kral dedi ki: “Rüyamda yedi arık ineğin yedi semiz ineği yediğini gördüm. Ayrıca yedi yeşil ve bir o kadar da kuru başak gördüm. Efendiler! Eğer rüya yorumluyorsanız bu rüyamı da bana yorumlayın.
(Zindana varınca), “Yûsuf! Ey doğru sözlü! Rüyada yedi semiz ineği yedi zayıf ineğin yemesi, bir de yedi yeşil başakla diğer yedi kuru başak hakkında bize yorum yap. Ümid ederim ki (vereceğin bilgi ile) insanlara dönerim de onlar da (senin değerini) bilirler” dedi.
Yûsuf dedi ki: “Yedi yıl âdetiniz üzere ekin ekeceksiniz. Yiyeceğiniz az bir miktar hariç, biçtiklerinizi başağında bırakın.”
“Sonra bunun ardından yedi kurak yıl gelecek, saklayacağınız az bir miktar hariç bu yıllar için biriktirdiklerinizi yiyip bitirecek.”
“Sonra bunun ardından insanların yağmura kavuşacağı bir yıl gelecek. O zaman (bol rızka kavuşup) şıra ve yağ sıkacaklar.”
Yûsuf, “Beni ülkenin hazinelerine bakmakla görevlendir. Çünkü ben iyi koruyucu ve bilgili bir kişiyim” dedi.
Böylece Yûsuf’a, dilediği yerde oturmak üzere ülkede imkân ve iktidar verdik. Biz rahmetimizi istediğimize veririz ve iyi davrananların mükâfatını zayi etmeyiz.”[3]
Ve genişçe yedi sene bolluğun arkasından gelen yedi sene kıtlık o çevreyi tamamıyla vurmuştu.
Yusuf suresinde anlatılan bu bolluk ve kıtlık yılları bizleri bekliyor.
Hep bu tehlikeye dikkat çekiliyor.
Türkiye Mısır olabilir.
Yiyecek dağıtan ülke, muhtaç ülkelere ve onları tevhide çağıran ülke olabilir.
Yusuf peygamberin 7 yıl kıtlığını mı göreceğiz?
Hz. Yusuf kıssası ve alınacak dersler vardır.
Dünyada sürekli istatistiklerde insanlığı bekleyen kuraklıklardan söz edilmektedir.
Bolluk içinde yaşayan, padişah ve kralların yaşantısının herkes tarafından fazlasıyla yaşandığı devreden geçmekteyiz.[4]
-Bazı makamlar var ki, oraya ibadetle değil ancak musibetlerle çıkılabilir, Eyyüb Peygamberin makamı gibi.
Kısmetindir gezdiren yer yer seni /Arşa çıksan âkıbet yer, yer seni. /Onun için onun adı yer oldu. / Önce besler sonra kendi yer seni. | İbn-i Kemal Paşa.
-Dünya yaşlı dünya. 1400 sene önce gelen Peygamberimiz Ahirzaman Peygamberiydi. Kur’an-ı Kerim kıyamet yaklaştı buyurmuştu.[5]
İhtiyar olan dünya sona yaklaşmaktadır.
MEHMET ÖZÇELİK
31-12-2021