Dün, 18 Ağustos pazar günü Adana’dan bir kaç kişi daha yazmış özelime; “Çukurova ülkücü efsanelerini yazarken Fuat Toygar’ı da mı yazacaktın?..”

Fuat Toygar!

Dün, 18 Ağustos pazar günü Adana’dan bir kaç kişi daha yazmış özelime; “Çukurova ülkücü efsanelerini yazarken Fuat Toygar’ı da mı yazacaktın?..”

Zaten itirazlar en çok Fuat Toygar üzerinde yoğunlaşmıştı, dün ve önceki günlerde..

Evet, Fuat’ı da yazacaktım çünkü temiz şerefli bir geçmişi var Fuat’ın ..ve hatta inadına sırf Fuat’ı yazayım dedim

Aramızda problem olmuş, ben kızmışım Fuat’a, bunlar geçici basit dargınlıklar … ben Fuat’ı severimde döverimde ve emin olun; ‘Fuat gel ölüme gidelim’dediğimde de gözü kapalı gelir ve ne küslük yapar kızdığım için ne dargınlık …çünkü beraber çile çektik hapishanelerde … aynı çorbaya kaşık salladık Fuat’la… iyi kötü, acı tatlı günleri birlikte yaşadık isek ülkücü savaşçılarla birlikte, bunlardan biri de Fuat’tı … o yüzden her ne olursa olsun aramızda, maziyi’de bir kalem de silip atamayız biz … anılarımız var, daha dün gibi canlı… ve sevinçlerimiz,acılarımız birlikte çektiğimiz !…

Bir çok kişi sevmeyebilir Fuat’ı ama Şerefli bir geçmişi var Fuat’ın,dedim.. doğrudur bu …

Anlatayım; Adana da bir çok kişi küçümsedi alay etti Fuat’la;”AT katili” diye … ancak o olay öyle basite alınacak olay değildi … O eylemin bizzat canlı tanığıyım…o yıllarda bugün ki gibi çevre yolu yoktu … Adana- Mersin ana cadde yolu şehrln içinden geçiyordu.. o gün üstümde silah aynı cadde’den geliyordum bisikletlmle…birden çatışmanın içinde buldum kendimi …iki grub çatışıyor… o an tanımıyorum kimseyi …ana caddenin kuru köprü tarafında iki kişi, öbür tarafında dört beş kişi karşılıklı silahla birbirlerine ateş ediyorlar … sonradan öğrendim, kuru köprü tarafından ateş edenler Fuat Toygar ve Necmi Gerekgil, diğer taraf devrimciler …

seyrediyorum… çatışma bitsin yoluma devam edecem …serseri kurşunlara hedef olmayacak kadar da epey gerilerdeyim… derken yoldan gelen üstü inşaat kumu dolu bir at arabası gördüm, belli ki sürücü çatışmayı farketmemiş … iki çatışma arasına girdi ve AT yığıldı … kurşun AT’ın tam alnından girmiş ve At öldü …

At arabası ise ters döndü kumlar yere serpildi … ancak kumun hemen altına serilip kamufle edilmiş branda nın altından ağır silah bomba vs teçhizatlar çıktı ortaya… derken polis geldi ve AT arabasının sürücüsünü alıp götürdüler …

İşte o AT arabasının sürücüsü Adana da herkesin bildiği Acilciler komünist fraksiyon lideri Cumali Ayhan’dı ve o olay sayeslnde Acilciler örgütü çöktü … Cumali işkenceye dayanamayıp tüm örgüt üyelerini bir gecede ötmüştü …

Yani her şerde bir hayr, her hayr’da şer doğar dedikleri tam da o olayın neticesi olsa gerek … küçümsediğiniz o eylem ve Fuat’ın tabancasında çıkan kurşunun vurduğu At sayeslnde Adana da koskoca Acilciler örgütü çöktü ve bir daha kendini diriltememişti…

Şimdi düşünün! O olayda Fuatların çatıştıkları kişilerden biri ölseydi emin olun o olaydan AT’ın ölümünün verdiği günün karı kadar kar elde edilemezdi …

O yüzden eski olup hiç bir ülkücüyü basite almayın…o yıllarda her bir ülkücünün verdiği savaş kutsal bir savaştı, bu bir AT’ın ölümü ile sonuçlanmış olsa bile!!!..

Son söz ; her ülkücü ayrı bir değerdir…

Aranızda ki çekişmeleri bırakın, nihayetinde son kertesindeyiz hayatın ..