Dünyada her işin, her şeyin bir bedeli vardır.
Bu bedel sen farkında olsan da, olmasan da maddi ya da manevi bir biçimde ödenir. Kimileri anılan bu bedeli az, kimileri çok, kimileri de gerçekçi bir karşılıkla öder. 
Basit bir örnekle konuya girelim. Bir kimse ne yaparsa yapsın, ne alırsa alsın yaptığının veya aldığının bedelini maddi, manevi öder. Bu gerçek aslında yaratılışın tabii sonucudur.
"Bedel" kavramı aklıma bir eşyanın, malın, yenen bir yiyeceğin, yapılan bir hizmetin karşılığı olarak gelmedi. Ama sonuçta hepsi aynı yere varıyor.
Söz gelimi: bazı ülkeler süper, bazıları gelişmekte, bazıları da geri kalmışlık zinciri altında kıvranıyor. Acaba ülkelerin bu durumları yazımıza başlık olan "bedel" ile alakalı değil mi? Batılı ülkelerin toplumları insanca yaşama standardını yakalamışlar. Ne çocuklarının, ne yakınlarının nede kendilerinin yarınıyla ilgili endişe taşımıyorlar. Herkesin sosyal güvenliği sağlanmış. Hastane  "rezaletleri" yaşanmıyor. Yani bedelini ödemişler ve bu günkü süper durumlarına gelmişler. Bazı ülkelerin toplumları ise "bedel" ödeme hususunu bildikleri halde bedel ödemeye yanaşmadıklarından yerlerinde sayıyorlar. Hatta bu toplumun  "uyanıkları!" bedeli toplumun gariban kesimine ödetmek için çeşitli numaralar peşinde...

Geri kalmış, bunalımlar içinde çırpınan zavallı toplumlar ise her şeyin bir bedeli olduğunun farkında bile değiller. 
Bu bilgilerin ışığı altında dönüp kendi ülkemize bakalım... Acaba bizim toplum "bedel" konusunda ne düşünüyor? Bir başka deyişle içinde bulunduğumuz durumdan daha iyiye ve daha güzele ulaşmamız için gereken "bedeli!" vermeye hazır mıyız?
Toplumun çoğu kesimi bedel ödemenin gerektiğine inanıyor. Ama "bedelin" başkaları tarafından ödenmesini bekliyor.
Tıpkı bir lokanta veya kahvede yenilen ve içilenin bedelini gruptaki bir fedakârın vermesini bekleyen açıkgözler gibi...
Zavallı anlamıyor ya da anlamak istemiyor. Belki bu yolla bir süre idare edilir. Başkalarının sırtından geçinilir. Ama süper ülke olunamaz. İnsanca yaşama düzeyine ulaşılamaz. En önemlisi bağımsız olunamaz.
Ne olur bu gerçeği herkes anlasa..."Bedel" ödemeye razı olsa.
Jilet reklâmında olduğu gibi:"Yok öyle şey! Ödersin bedelini. Yaşarsın insan gibi. Burası Türkiye, avanta yok!" diyen birileri çıksa. İnsanlar bu sese kulak verse. Ah keşke...
Acaba olur mu? Neden olmasın? Burası Türkiye, olur mu olur...