Valimiz, İl Özel İdaresi, Tarım İl müdürü yıkım kararından önce bu “BAĞ EVLERİ”ni mutlaka yerinde görmelidir. Gördükten sonra karar verilmelidir.
ADIYAMAN’da “BAĞEVLERİ” SORUNU.
En başta şunu arz edeyim;
Benim ne “BAĞ EVİM” var ne de 1 m2 arazim. Ama “BAĞ EVİ” olan arkadaşlarımız dostlarımız var. “BAĞ EVLERİ” ADIYAMAN’da bir sorun haline gelmişse buna da duyarsız kalmamak lazım.
Kadastro eski müdürü ve Harita mühendisi olmam münasebetiyle “BAĞ EVİ” sahibi bir çok eş-dost- arkadaş ziyaretime geliyor.
Ortak talepleri şu ;
“Bu evlerimize nasıl resmiyet kazandırırız, nasıl tapumuzu alırız”.
Bu anlatılanlardan anlıyoruz ki ADIYAMAN’da gerçekten ciddi anlamda bir “BAĞ EVLERİ” sorunu var.
****
Önce bu “BAĞ EVLERİ”ni görmek istedik. Bir “BAĞ EVİ” sahibi ile mahalline gidip büyük bir kısmını yerinde gezip gördük. (Dikkatimi çeken o bölgede an itibariyle onlarca evin inşaatının hala devam ediyor olmasıydı).
Bu evlere “BAĞ EVİ” deniyor ama bir defa bunlara “BAĞ EVİ” demek doğru değil.
“BAĞ EVLERİ”;
Vatandaşın bağ veya bahçesinin bir köşesine yaptığı genellikle yaz aylarında hafta sonlarını geçirmek ve arada bir konaklamak için yaptığı derme çatma evlerdir.
Ama bu evler öyle değil. “BAĞ EVLERİ” ile ilgisi yok. Ekli fotolarda da görüldüğü gibi bu evler caddeleri, sokakları olan, bazıları 70-80 evden oluşan ve vatandaşın yaz-kış demeden, yılın 12 ayında ikamet ettiği köylerden büyük yerleşim yerleridir. Öyle ki okula giden çocukları için servisleri bile var.
Etrafı tel örgü ve taş duvarlarla çevrili sıra sıra evler. Ev diyoruz ama aslında dubleks, hatta tripleks villa gibi evler.. Bazılarında yüzme havuzları bile olan ve değeri 15-20 milyon lira civarında olan çok lüks konutlar..
Şu notu da düşelim;
Bu evlerin bir kısmı da(%20’si civarında)Depremden sonra evi yıkılan vatandaşlar tarafından yapılmış.
****
Bu konu ile ilgili kurumlarımızın yetkilileri ile de görüşmeler yaptık. Burada kimin ne dediğini uzun uzun anlatmanın bir yararı yok ama şunu belirtmekte fayda var.
Yetkililerin ifadesine göre toplam 1300-1400 civarında “BAĞ EVİ” varmış. İlk etapta bunların 350-400 tanesinin yıkımı için ilgili kuruma resmi yazı da yazılmış. Yani bu evlerin yıkılması gündemde…
Yetkililerimizden özür dileyerek bir kaç şey söylemek istiyorum;
Bu lüks konutlar bir gecede yapılmadı. En az 4-5 aylık bir zaman lazım.
Peki yetkililerimiz neden bu evler yapılırken, yani vatandaş temele kazmayı vururken müdahale etmemişler?
Elektrik aboneliği nasıl alınmış?
Kimisi ; “İnşaata başladığım günden, inşaatın bittiği güne kadar hiç kimse gelip müdahale etmedi” diyor,
Kimisi “İmar barışından ruhsat aldım, o ruhsatla Elektrik aboneliği aldım ama bir müddet sonra gelip elektriğimi kestiler” diyor.
Durum böyle iken, inşaatlar yapılırken müdahale etmeyip, evler bittikten sonra bu evleri yıkmaya kalkmak doğru değil.
****
Peki çözüm nedir, ne yapılmalı;
Öncelikle sayın M.Vekillerimiz, sayın Valimiz, İl Özel İdaresi genel Sekreterimiz, Tarım İl müdürümüz yıkım kararından önce bu “BAĞ EVLERİ”ni mutlaka yerinde inceleyip görmelidir. Gördükten sonra karar verilmesi daha uygun olacaktır.
Bir defa her şeyden önce bu bir “MİLLİ SERVET”tir. Bu evlerin yıkılması Milyarlarca liranın heba edilmesidir.
Yıkmak kolay yapmak zordur.
Devlet her durumda vatandaşını düşünmek zorundadır. Bu nedenle Devlet “Yıkmaktan” değil “Yapmaktan” yana olmalıdır.“Yıkıcı” değil “Yapıcı” olmak zorundadır.
5403 sayılı Toprak koruma kanunu 13.maddesi,
3194 sayılı İmar kanunun 8/ğ maddesi,
Plansız alanlar yönetmeliğinin 4. ve 63.maddeleri gereğince;
Bu toplu evler hangi köyün idari sınırında ise o köye bağlı bir mezra yapılabilir.
Bu evlerin bulunduğu yerler İl genel Meclisi kararıyla ilgili köyün “Yerleşim alanı” içine dahil edilebilir.
Böylece bu “BAĞ EVLERİ” sorunu bir çözüme kavuşturulabilir.
Şimdiye kadar olan olmuş, bundan sonra çok ciddi bir şekilde, tavizsiz olarak bu kaçak yapılaşmayla mücadele edilmeli ve asla inşaat izni verilmemeli, anında müdahale edilmelidir.
Mithat SOLGUN