Dakikalar birbirini kovalıyor, takvim yaprakları birer birer düşerken, insan ömrünün hikâyesi de yazılmaya devam ediyor. Saatin 60’ları geçtiği zamanlardayım,

Yeni yılın ilk gününde yine kendimle söyleştik.

ZAMANIN AYNASINDA : BEKLEYİŞ, FARKINDALIK VE SEÇİMLER...

Saatler geçiyor, dakikalar birbirini kovalıyor, takvim yaprakları birer birer düşerken, insan ömrünün hikâyesi de yazılmaya devam ediyor. Saatin 60’ları geçtiği zamanlardayım, yılın gelmesini eski yılın geçmesini süratle bekledim. Beklemek, her zaman bir şeylerin sonunu ya da başlangıcını düşündürür. Ancak bu yıl fark ettim ki, her şeye rağmen zamanın akışı içinde keyif almayı öğrenmek mümkün.

Hayat, bir bardaktan aldığınız yudum gibi… Bardağın neresinden içtiğiniz ya da duble mi, tek mi tercih ettiğiniz tamamen sizin bakış açınıza bağlı. Aslında mesele, o yudumda hissettiklerinizde saklı. Öğrendiğim en büyük gerçeklerden biri, bildiğimi sandığım her şeyin aslında kocaman bir yanılsama olduğu. Hâlâ hiçbir şey bilmediğimi fark ettim. Ama bu farkındalık, bana garip bir huzur da verdi. Artık hayatın ve insanların beni şaşırtmadığını görmek, onların neyin peşinde olduklarını anlamak bir kabulleniş oldu.

Sevgi ve aşk… Belki de bu yıl en çok bu kavramların derin anlamlarını keşfetmeye başladım. Sevginin ve aşkın, yalnızca bir kalp çarpıntısından ibaret olmadığını, insanın ruhunu saran bir ışık olduğunu gördüm. Güzellik, yüreğin derinliklerinden yüzeye yansıyan bir aynadır. Şiirlerimde sıkça dile getirdiğim gibi, güzelliği ve anlamı yüzeyde değil, derinlerde aramak gerekiyor.

Bu yıl, her şeyi bildiğimi sanarken hiçbir şey bilmediğimi tekrar öğrendim. Bu farkındalıkla, huzurlu bir limana demir attım. Artık benim için önemli olan, o limanın güvenli olup olmaması. Güven duymadığım limanları terk etmeyi, gemimi yeni rotalara yönlendirmeyi öğrendim. Seçicilik hayatımın önemli bir parçası oldu; yalnızca insanlarla değil, değerlerimle, zamanımla ve hatta hayallerimle bile seçici olmaya başladım. Çünkü artık biliyorum ki kalite, hem bir yaşam tarzı hem de insanın kendisine duyduğu saygıdır.

Yılın sonuna yaklaşırken, bir kez daha anladım: Hayat, her anıyla bir öğrenme ve keşif süreci. Zamanın aynasında yüzleştiğim her kırışıklık, her tebessüm bana bir şeyler anlatıyor. Ve bu anlatılar içinde sakinliği, dinginliği bulmak kadar önemli bir şey yok. Limanımı huzura açmak, gereksiz yükleri geride bırakmak ve içimdeki sessiz fırtınaları dindirmek… İşte bu, yeni yılın bana en büyük hediyesi oldu.

Her ne olursa olsun, yaşam yolculuğumda hissetmeye, öğrenmeye ve güzellikleri aramaya devam edeceğim. Çünkü biliyorum ki, hayat her anıyla kıymetli, her detayıyla anlamlı...

KIYMET ŞAHİN /Ocak 2025