“Bu nikahı kıyamam; geçersizdir. Kureyş’ten bir kız başkasıyla evlenemez, hele Tuğrul Bey ile hiç evlenemez'

Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey, Halife Biemrillah'ın kızı Seyyide ile evlenmek istedi, halife kızını verdi, kadı nikah kıymak için çağrıldı ama yaygın Arap inanışı ile dedi ki:

“Bu nikahı kıyamam; geçersizdir. Kureyş’ten bir kız başkasıyla evlenemez, hele Tuğrul Bey ile hiç evlenemez çünkü Türkler mevalidir."

Araplar, Türklere "mevali" derlerdi, yani "Sonradan Müslüman olan aşağılık köle" anlamına.

Tuğrul Bey'in tepesi attı. Atlı bir birliği Halife'nin sarayına gönderdi. Saraydaki bütün vezirler, komutanlar esir alınıp elleri ayakları bağlanıp odalara dolduruldu. Sonra Halife Biemrillah'ın odasına girildi:

"Sıra sende, seni de halledelim mi?"

Halife yalvar yakar oldu. Önce başlık parası istedi Seyyide için, sonra mehir olarak toprak... Halifelik bir süs, özü ilkel Bedevi işte.

Ve sonunda Tuğrul Bey, Seyyide'yi aldı. Ama Halife Biemrillah'ın sarayından çıkarmadı. İki ayda bir gelir, Seyyide'nin odasında geceyi geçirir, ertesi gün de Halife sarayını denetler ve giderdi.

Bedeviler "Mevali Tuğrul Bey'e kız verilmez" fetvasının bedelini çok ağır ödemişlerdi.

***

Bugünün siyasal ümmetcileri o devirde yaşasalardı Tuğrul Bey'e ne derlerdi:

"Bre Tuğrul denen kafir, sen İslam'a olan düşmanlığını Halife Efendimizi küçük düşürerek gösteriyorsun. Madem Seyyide'yi nikahına aldın, al götür yanında; iki ayda bir halifemizin sarayına gelip denetlemek, Seyyide ile yatmak da ne oluyor?"

Alper Aksoy