Milletin varlık vesilesi olan değerlerimizi iyi anlayacak nesillerimizin ellerinde, şan ve şerefle dolu maziden, yine şan ve şerefle dolu atiye uzanacağız.
Bu gün ki yazımda milletimizin iki büyük değerli evladını, ahirete irtihallerinin seneyi devriyelerinde anmak ve anlamak için birlikteyiz.
İşte bu değerlerimizden biri olan “Bu millet âlim değildir ama ariftir. Bu irfanı sayesinde pek çok şeyi okumuşlardan daha iyi sezer, fark eder ve bilir.” sözlerinin sahibi, milli ve manevi değerlerimizi öne çıkartan eserleri ile de gönüllerimizde taht kuran, milli edebiyatımızın kuruculardan olup, aynı zamanda da milli mücadelemizin bayrak isimlerinden, şair, yazar, asker, veteriner ve öğretmen merhum Ömer Seyfettin’dir.
Merhum Ömer Seyfettin 11 Mart 1884 de Gönen’de doğmuş, 6 Mart 1920 de İstanbul da henüz 36 yaşında iken vefat etmiştir.
Milli bilincimizin büyük mimarlarından merhum Ömer Seyfettin’in;
“Türklüğe kasteden düşmanlar hain emellerine hizmet için hep böyle milliyetsiz, arzuları ile yaşar, mukaddesat tanımaz, esaslarını inkâr etmiş mahlûkları arar bulurlar.” sözünün günümüz içinde ne kadar geçerli olduğunu ne yazık ki devlet, millet ve sosyal hayatın her alanında görmekteyiz.
Yine onun; “Korkma, sen Türk’sün! Türkler hiçbir vakit, hiçbir yerde, hiçbir şeyden korkmazlar.” sözleri ışığında bunlarla ve bunların iplerini tutan güçlere karşı, ülkemiz ve bütün gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimiz için de devlet millet el ele göğsümüzü siper ediyoruz.
Çünkü o bize diyor ki; “Bir milletin tabii hudutları, dağlar ve ırmaklar değildir. İstinad ettiği milletin lisani ve dini sınırlarıdır.” Bizde bu sözlerin her daim gereğini yapıyoruz.
Edebiyatımızda Türkçülük akımını başlatan kısacık ömrüne büyük başarılar sığdıran rol modelimiz ve Türk Milletinin büyük evladı merhum Ömer Seyfettin’i vefatının seneyi devriyesinde rahmetle, saygı ve şükranla anıyoruz.
Milletimizin bir diğer büyük evladı ise; “Bir Kere Yükselen Bayrak Bir Daha İnmez.” sözüyle, Türk-İslam Dünyası ve diğer mazlum milletler için bağımsızlığın parolası olmuş, Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti'nin Kurucu Cumhurbaşkanı, 31 Ocak 1884 Bakü Novxanı doğumlu ve “Türküm bu açıdan kendimi mutlu hissediyorum!” diyen merhum Mehmet Emin Resulzade’dir.
Siyaset ve devlet adamı, gazeteci, yazar, büyük bir özgürlük savaşçısı ve mütefekkir olan merhum Mehmet Emin Resulzade’nin; “Sen bizimsin, bizimsin durdukça vücutta can, yaşa, yaşa, çok yaşa, ey şanlı Azerbaycan!” haykırışı, fikirleri, ülküsü, hayat felsefesi, millet ve vatanperverliğinden alınan ilham iledir ki, bu gün Can Azerbaycan’ın öz toprağı Karabağ’da hep bir ağızdan “BİR KERE YÜKSELEN BAYRAK, BİR DAHA İNMEZ” denilmiş ve Karabağ otuz yıl sonra Bakü’ye kavuşmuştur.
Büyük Atatürk’ün kendisine, 28 Mayıs 1918'de gönderdiği mesajında;
“Men dünyaya senden üç sene erken göz açmışam. Ancag Türk aleminde Türkün bayrağını sen galdırmışsan ve bayrag enmesin deye, men senin elinden alıb Türkiye üzerinde dalğalandırmışam. Enmez demişsen bu bayrag, enmeyecektir" dediği, Türk Dünyası'nın Büyük Evladı Mehmet Emin Resulzade, 6 Mart 1955 de vefat etmiş kabri Ankara’da, Cebeci Asri Mezarlığı’ndadır.
Türk Dünyasının büyük evladı, bayrak şahsiyeti merhum Mehmed Emin Resulzade’yi vefatının yıldönümünde rahmet, minnet, saygı ve şükranla anıyoruz.
Büyük şairlerimizden merhum Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın bir şiirindeki; “Milletler büyük evlatlarıyla soluk alırlar." sözünü hatırlatarak yazıma son verirken, Türk Milleti’nin varlık vesilesi olan değerlerimizi iyi anlayacak nesillerimizin ellerinde, şan ve şerefle dolu maziden, yine şan ve şerefle dolu atiye uzanacağımıza olan inancımla sizleri saygıya selamlıyorum.
Merhumlarımızın, şehidlerimizin ve Gazze şehidleri ile birlikte tüm geçmişlerimizin aziz ruhları için Fatiha’larınızı talep ediyorum VESSELAM.