Kalp, sadece vücutta kan dolaşımını ve hayatın devamını sağlayan küçük bir et parçası değildir, kalp, iman ve küfrün, sevgi ve nefretin, iyilik ve kötülüğün, kısacası bütün duyguların kaynağıdır. Hayrın ve faydalı düşüncelerin kaynağı olan bir kalpten ancak güzellikler yansır. Çirkinliklerle kirletilmiş, olumsuzlukların esiri haline getirilmiş bir kalpten yansıyacak olanda kötülüklerdir. Efendimiz bu gerçeği dikkat edin, vücut ta öyle bir et parçası vardır ki o iyi olursa bütün vücut iyi olur bozulursa bütün vücut bozulur, dikkat edin o kalptir.
İnsan olan kalbini güzelliklere açan, kötülüklere sımsıkı kapatan kişidir. Güzel insan kalb-i selim sahibidir. Selim kalp, Allaha gönülden teslim olmuş kalptir. Bu kalpte dünyevi hiç bir kayğı tasa yoktur. Yalnızca Allaha dayanıp güvenme vardır. Sorumsuzluk, bencillik yoktur, paylaşma ve diğerkâmlık vardır. Şiddet husumet değil, şefkat merhamet vardır.
SUİZAN'a gelince, sevgili peygamberimiz zandan sakının, çünkü zan yalanın ta kendisidir buyuruyor. Çünkü zan hakkında kesin bilgi sahibi olunmayan bir tahminden ibarettir. Gerçek olma ihtimali olsa bile bir şüphe ve tereddütten öteye geçemez. Kişiyi ön yargılı olmaya sevk eder. Suizan, bir insanı temelsiz bir iddiaya dayanarak itham etmek, doğruluğunu araştırmadan onun hakkında olumsuz hüküm vermektir.
Böyle bir tutum kişiyi bir başkasına iftira atmak, onun hakkında yalancı şahitlik yapmak gibi yanlış davranışlara kolayca sürükleye bilir, dahası suizan, bireylerin birbirine karşı güvenini sarsacağından ikili ilişkilere zarar verir. Toplumsal hayatta düzenin yıkılmasına sebep olur. Hâlbuki insanı kamil, çevresindekilerine her açıdan güven veren ve hüsnü zannı ilke edinen insandır. İnsanlara suizandan sakınmayı emreden yüce ALLAH şöyle buyuruyor. Bilmediğin şeyin ardına düşme, doğrusu kulak, göz, kalp, bunların hepsi o şeyden sorumlu olur.(isra 17/36).Allah bizleri suizandan saklasın, hüsnü zan ile muameleye tabi kılsın. Selam ve dua ile.....(ÖB).