Gün geçmiyor ki bir ölüm duymayalım, her gün bir kadın ölümüyle uyanıyoruz güne. Samuray kılıcı ile öldürülüyoruz,
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu 2019 yılı raporuna göre, 2019'da işlenen 474 kadın cinayetinden 115'i şüpheli olarak kayıtlara geçmiş ve suçluları bulunamamıştır. 2020 yılı raporuna göre ise, Türkiye'de 2020 yılında erkekler tarafından 300 kadın öldürülmüş ve 171 kadın şüpheli şekilde ölü bulunmuştur.
Gün geçmiyor ki bir ölüm duymayalım, her gün bir kadın ölümüyle uyanıyoruz güne. Samuray kılıcı ile öldürülüyoruz, bıçakla öldürülüyoruz, silahla öldürülüyoruz, dayakla öldürülüyoruz. Çocuklarımızın gözleri önünde öldürülüyoruz, sokak ortasında ölüme terk ediliyoruz,ağzımız burnumuz kırılıyor, karakola gidiyoruz. Şikayet ediyoruz.Sonra evimize geri dönmek zorunda bırakılıyoruz. Tabii ona ev yuva denirse. Katillerimizin olduğu evler...
Uzaklaştırma veriliyor, bir bakıyoruz burnumuzun dibinde. Hapse atılıyorlar, 5 ay sonra yine bir sokak ortasında karşımıza çıkıyorlar.
Boşanmak ya da ayrılmak istediğimizde ya canımızla tehdit ediliyoruz ya da çocuğumuzu göstermemekle. Hele bir de ekonomik gücünüz yoksa ve aileniz destek olmuyorsa vay halinize.
Katlanmak zorunda kalıyorsunuz tehditlere, dayaklara ve ölümlere...
"Birini öldürmeyi planladım.Düşündüm ki kadın direnemez o yüzden onu öldürdüm" diyebilecek kadar cesurlaştırılmış bu insanlar...
Küçük yaşta evlendirilen çocuklarımız, saflığın ve gençliğin verdiği toylukla, kendilerini bilinmezliklere atıyorlar. Sonra, toplum baskısıyla, yaşadığımız acıları sineye çekmek zorunda kalıyoruz.Gelenekler bize öyle öğretilmiş çünkü.Ne yaşarsan yaşa evinde kalsın.Baskı her yerden sarıyor çevremizi ve kendimizi çıkmazlarda buluyoruz.Ta ki isyan edene kadar.O zaman geldiğinde ya darp ya da ölüm bizi bekliyor yolun sonunda...
ELİF ELİF YANANLARA
Ağzı kan kokuyordu Elif' in
Dudaklarında mor kelebekler açmıştı
Keşke şu acıda olmasaydı
Belki güzel görünürdü
Ama canı çok yanıyordu...
Aynalar onun için ufuktan daha uzaktı artık
Aynalara bakmaya korkan bir yürek yüklemişlerdi.
Bir vazoyla kırılıp paramparça olan
Bir de kalbi vardı
Onu nasıl yapıştıracaktı
Her bir parçası ayrı yere dağılmıştı
Elif elif yanmıştı kavrulmuştu
Kara sabanla öküze çekilen Elif' ten
Daha çok canı yanıyordu..
Nasılda pervasızca bir sevginin kucağına atmışlardı
Henüz on dördünde kocaman ellerin altında kalmıştı
Canları daha ne kadar acıtabilirsiniz ?
Kaç yaprak dökülecek kalbimizin dallarından?
Kaç çiçek solduracaksınız ?
Sanki yeminlisiniz piyanonun tuşlarını kanatırcasına çalmaya
Elifleri yordunuz
Elifleri kırdınız
Elifleri incittiniz
Daha kaç Elif tüketeceksiniz ?
Daha kaç Elif'i öldüreceksiniz ?
Kaç bulut derin kasırgalar yaratacak sonbaharlarda
Gök kuşağının renkleri siyaha büründü
Elifler öldü
Ben öldüm
Onlar öldü
Sizde öldünüz ...
KADER ELTUTAN