IYI Parti İstanbul teşkilatında bir yaprak bile kıpırdamamıştı. basın toplantıları yapılmadığı gibi ilçe teşkilatlarının dağınıklığına da bir çözüm bulunamamıştı.
Afyonkarahisar'daki muhteşem coşkulu iftar yemeğinden sonra İstanbul'a geçerek oradaki izlenimleri yazacağımı söylemiştim.
Bugüne kadar IYI Parti İstanbul teşkilatında bir yaprak bile kıpırdamamıştı. Hiçbir faaliyet basın toplantısı yapılmadığı gibi ilçe teşkilatlarının savurganlığına ve dağınıklığına da bir çözüm bulunamamıştı.
Çünkü Yücel Coşkun ve yönetiminin en iyi başarabildiği şey hiçbir şey yapmamaktı. Olduğu yerde saymak ve genel başkanın dalgalandırdığı bayrağa Rüzgar vermemek onlar için en büyük başarıydı.
Ilk defa Genel Başkan Sayın Musavvat Dervişoğlu'nun da katılımıyla ilçelerden ve İstanbul'un değişik bölgelerinden gelen insanlarla iftar yemeğinde buluştuk. Insanları kapının önüne sıkıştırarak iftar yemeği vermek kimin aklına geldiyse onlara da buradan teessüflerimi iletiyorum.
Tabii ki bu iftar yemeği geniş bir sokakta veya pazar yerinde yapılabilirdi. Davetlilere dağıtılan yemeğin kalitesizliğinden geçtim samimiyetsizliğin tavan yaptığı iftar yemeğinde sanki büyük bir başarıya imza atılmış gibi bir de kürsüden konuşması yok mu, La Fontainin masalları bile bu kadar basit ve bayağı değildi.
Yoksa biz Bir simidi beş kişi paylaşmış yüce bir davanın mensupları olarak önümüze ne konulursa yeyip her zaman şükretmesini bilmiş insanlarız. Mesele yemeğin niteliği değil Sadakat ve samimiyetin bizden geçerli not alamayışıdır..
İstanbul il ve ilçe teşkilatları Bilge Kağan'ın dediği gibi titreyip kendine dönmediği takdirde arzu edilen başarıyı rüyalarda bile görmek mümkün olmayacaktır..
Bu ekip ve kadroları görevde tutmakta bu başarısızlığın vebaline ortak olmaktır.