Hayatın her alanında namuslu, faziletli, doğru, dürüst, ilkeli hareket etmenin dayanılmaz yalnızlığı altında eziliyor insanlar. Hangi insanlar? Elbette namuslu, faziletli, doğru, dürüst, ilkeli yaşama gayretindeki insanlar.
İnsanların çoğunluğu günlük. hatta anlık yaşıyor. Ufak tefek haksızlıklar yapıyor, yerine göre yalana dolana başvuruyor. Güçlülerin, seçilmişlerin, atanmışların kanatları ve gölgesi altında yaşamaktan bir şikayeti yok. Hatta oldukça mutlu görünüyorlar.
Helal, haram ayırt etmeyi aklına bile getirmeyen, namuslu tavırlar takınıp fırsatını bulduğunda namussuzluğun daniskasını yapan insanlar son yarışmayı göğüslediler. Şampiyonluk madalyasını göğüslerine gururla taktılar. Şampiyonluk kupasını vitrinlerine yerleştirdiler.
Durumdan şikayetçi olan ve doğruluğun, dürüstlüğün, vefanın, namusun, faziletin, ilkeli yaşamanın önem ve gereğini hatırlatan bir avuç insana da kendilerini savunurken şöyle söze başlıyorlar: “Abi haklısın ama…… Amca doğru ama…. Hocam öyle fakat…Ya da tam tersi Abi yanlış ama…. Amca haksız ama… Hocam yalan ama…”
Ama ve fakat diye söze başlayarak kendinin haklılığını ispata çalışan zavallılar şeytanla işbirliğine devam ede dursun, bir araya gelemeyen dürüstler yalnızları oynamaya devam ediyor.
Dürüstlüğün dayanılmaz yalnızlığına ve çilesine talip olanlara selam olsun!..